--Cemal İle Zeliha Şiiri - Hüseyin Sönmez

Hüseyin Sönmez
417

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

--Cemal İle Zeliha

CEMAL İLE ZELİHA

Harran nahiyesi, Hacılar köyünden,
Bahtsız Cemalin hikayesi.
Köyün yamaçlarından yankılanır,
Onun hala yanık sesi…
Adı Cemal,
Yıllarca yediği her lokma helal,
Tek can dostu Kemal.
Gün kavuşup da gökyüzünde
Çıktığı zaman hilal,
Oturup konuşurlar.
Gece boyunca,
Sabaha kadar…
İkisi de sevdalı,
Birlikte yaşamışlar
Birçok anı,

Zeliha köyün güzeller güzeli,
Ela gözlü sürmeli,
Bilmem ki bu kıza ne demeli,
Bir afeti devran,
Tüm köy ona hayran,
Köyün en fakir ailesi,
Annesi ve kardeşinden başka,
Yok kimsesi.
Zeliha küçük yaşta iken
Babası Ali,
Vermiş son nefesi.
Yaşadıkları yer,
Köyün en küçük kulubesi.

Cemal ise zengin,
Evleri en tepede,engin.
Dönüm dönüm araziler,
Arabalar,traktörler,jipler,

Zeliha ırgatlığa gider,
Çalışır zaman zaman

Çeşme başında,
Testisine su doldurduğu bir an,
Göz göze gelir.
Cemal ile…
İçini bir sıcaklık kaplar.
Ateş olur yanar yanar.
Cemali görünce hep kanar,
Bir aşk başlar köyde,
Cemal ile Zeliha’nın aşkı,
Dilden dile dolanır,
Çevre köylere yayılır,
İki aşık,
El ele yeşil ovalarda salınır.
Her daim…
Hacı Yusuf ağa Cemalin babası,
Onun şimdi tek tasası,
Bu aşk…

İzin vermez bu aşka,
Olmaz der.Olmaz.
Cemal’in içi içini yer,
Köyün yaşlı bilgesi Hacı Kamil,
Bir dil döker bir dil,
İkna eder ağayı,
Evlilik hazırlıkları,

Bir bahar günü…
Davullar, zurnalar çalınmaya başlar,
Kuzular meler,kuşlar öter,köpekler havlar,
Köçekler oynar,
Cirit atılır.
Harman yerinde sinsin yakılır.
Kahveler içilir fallara bakılır.
Köyün dört bir yanına süsler takılır.
Danalar kuzular kesilir,
Şerbetler, ayranlar içilir,
Bütün çevre köyler davetli,
Düğün yemeği pilavlı çoban kavurma etli,
Baklavalar,çörekler,börekler,sütlü,
Silahlar patlar,
Dost düşman çatlar,
Neşeli yüzler, suratlar.

Her şey çok güzel…
Güzellikler sürüp giderken,
Yıldızlar yeryüzüne inerken,
Ağanın kuzuları melerken,
Kuşlar yuvalarına tünerken,
Bir ağıt sesi duyulur,
Herkes kalbinden vurulur,
Köy sessizliğe bürünür,
Kuşlar ötmez,bülbüller susar,
Gece karanlığında ışık arar,
Köylü bir ışık…
Gelen haber kötüdür.
Düğün günü aniden,
Zeliha yere yığılır birden,
Kendinden geçer,
Dayanamaz bu heyecana kalbi durur.
Kolay mı ağanın gelini olmak?
Yere düşer Zeliha ve telli duvak.

Sanki kabul olur,
Hacı Yusuf ağanın duası,
Köyün en güçlü ağası,
Kahkahalarla güler,
Oğluma istediğim,
Hacı Hüsmenin kızını alırım der,
Kendi kendine konuşur.

Kader aşıkları seçmiş,
Çekip almış düğün günü,
Cemalin Zelihasını elinden.
Cemal yıllarca düşürmemiş,
Zelihasını dilinden.
Hep sayıklamış adını.
Hayalinde taşımış,
Onunla geçirdiği her anı.

Şimdi başında kasket,
Gönlünde hüzün ve kasvet,
Dolaşır durur, dağ yamaçlarında,
Köy meydanlarında,
Bir elinde sopası diğer elinde kavalı,
Zeliş zeliş diye…

“Varlıkta yoktur sefa,
Sonra çekersin cefa,
Yoklukta varlık vardır,
Sadece oradadır vefa”

Hüseyin Sönmez
Kayıt Tarihi : 2.2.2010 19:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Sönmez