Güneş batıp,kuşlar uçar giderken yuvalarına
o da yüreği alabildiğine yorgun
iç içe karışmış duygularıyla
yürümeğe başladı sessiz bir gecenin kapısını aralamak üzere evine
iç çekişlerinin bastırılamaz isyanlarını
derinliğine duyarak,kulaklarında ki uğultularla
Artık ne hiçbir şey eskisi gibi olacak
ne de bizleri hatırlatan bir şarkı
sonundayız bu hikayenin
kabuslarımı sensiz gecelere gizleyeceğim
kanayan yüreğimdeki izlerini
sileceğim sessizce
O gitti,
zifiri bir karanlık kapladı gökyüzünü
ağır bir zindan yalnızlığı çöktü
tüm zamanlara
O gitti,
sensiz geçen günlerden birinde
boş duvar yankıları
sisler bulvarında kayboluş
penceremdeki bahara
teslim oluşdayım..
sözcükler dökülürken kalemimden
Bu akşam
aynalara gizledik hüznü..
çıkardık sandıklardan
sevinci,mutluluğu
sardık yaralarımızı,yeni baştan...
Şair olup mısralara döksem
anlatılır mı kelimeler bilmem ki seni
ressam olup çizsem hayalini
fırçalar gösterir mi güzelliğini
bölük,pörçük,rüyalarda görsem seni
uykulara doyarmıydım sevgili
şafak sökmekte,sensiz,sessiz ufuklarda
unutamadığım bir şeyler var sende
geceden sarkan yalnızlığımda prangalı hasretin
zindanlardan haykırmakta
özledim..
sahilde sabahı ederken sensiz
Sen bilmezdin
benim düşlerim vardı
martı kanatlarında süzülen
rüzgarın penceremde keman çaldığı
vakitlerde kurulup
dalgaların köpüklerinde
Ayrılık özgürlükse,özgürdük ikimiz
alçak bir düşmana arkasına dönmekmiş sevdamız
ışıklar sönüp,perde açıldığında
sessizce çekildik köşelerimize.
oysa akarken bir ırmak gibi
birbirimize
Bu gece bir başkalık var gökyüzünde
siyah,mavi karışımı kızıla dönmüş
ağlayan bir adam var
puslu,siyah beyaz hatıralarına..
bir rüzgar ıslığı duyuluyor
aman vermez yaralarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!