Aç ve iştahı kabarmış bir hayvan gibi,
aramızda dizginsizdi ayrılık.
Hem sonra, gövdelerimiz henüz çocuktu.
Yüreği kemik baglamış bir kente;
Gdiderayak tanıdım seni.
sen ki; boynunda çivili tasmasıyla
Tüm yazacaklarım iki kelimeden ibaret
Dilimde açar dikenli güller
Yüreğimi parsellemiş acılar
Konuşamam
Suskunluğum ata yadigarı bana
İçimde pusuya yatmış
Esmer bir çocuktur güneş,
tenimde gezinirken.
yalnızlığın resmini çizer,
karanlığa dalarken.
sen düşü verirsin o an
yalnızlığımın voltasına,
sevişmelerimiz
kehriban sarısı saçlarına yenik düştü;
yosun yeşili gözlerim,
tiryakisi oldugum sevişmerimiz;
zemheri ayazında hep buzluga kaldı,
bu gün doyasıya içmek sarhoş olmak istedim; ,
ayaklarım beni köhne bir bara götür dü..
zaten,
seni sevmekten başka bir lüksüm olmadı,
kuytu bir köşeye oturdum.
Agzı tütün kokan;
yeniden
sana yasaklar şehirinden,
kan kokulu çiçekler getirdim.
yüreginde yeniden yeşersin diye.
Sokaklarına kilit vurulmuş,
Çok severdim şarabı,
yanında kırık leblebi,
hüzünlü akşamlarımızın en ucuz içkisi
kadehlerde çoşku vardı,
kırmızıya çalardı, gece..
radyoda eski bir şarkı,
Liseli kız
ey mavi entarili
kızıl gömlekli liseli kız,
sen artık arama beni
eli silahlı adamalar
Yüreğimde nice acılar büyüttüm,
Tüm sokaklar da sevinçlerim sebildi.
Çocuksu gözlerimde aşkı arardım.
Ekmeğimin arasında büyütürdüm öfkemi,
Dişlerimin arasında sancılarım,
Yüreğimde yokluğun yatardı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!