Çıktık köyümüzden hep ayrı ayrı
Gelip geçtiğimiz yollar ağladı
Mekan tuttuk Ankara’yı Bursa’yı
Sahipsiz koyulan eller ağladı
Güzeldi her yanı seyre dalardık
Derdimin dermanı gönülde şahım
Senede bir olsun gel bana yeter
Görebilmem için o yüzü mahım
Biraz da yanımda kal bana yeter
Uçurdum dönmüyor gönül kuşumu
Hakikat sır olup bedenden uçmuş
Sahteye bürünmüş çok yüzler gördüm
Herkes bencilleşip kendinden geçmiş
Manası belirsiz çok sözler duydum
Kimi var deveyi hamutla yiyor
Bu gece rüyamda köyümü gördüm
Çiçek açmış ince dalları güzel
Naldöken sırtında bakıp da durdum
Kıvrım kıvrım giden yolları güzel
Bahar gelmiş yeşillenmiş her yanı
Sevgi harmanında savrulamayan
Aşk ile çevrilen kolu ne bilir
Tane gibi tek tek saptan ayrılıp
Eleğe düşmeyen teli ne bilir
Çıkıp gezmemişse gönül dağına
Siyah perçemini al yanağına
Döktüğün günleri anıyor musun
Gönülden fışkıran aşk pınarına
Baktığın günleri anıyor musun
Kirpiklerin oktu gözlerin huni
Bir gül olsam yarin gönül bağında
Nazik elleriyle derse yar beni
Uçurdum elimden gençlik çağımda
Bir de bu halimle görse yar bani
Geçti devran aklar düştü saçıma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!