Ah, şu an burda olmasam.
Başka yerde,
Belki uzayda,
Belki bir ağacın üstünde,
Kimsenin olmadığı bir yerde.
Eski bir kilim.
Nakışlar,
Motifler,
Sevda yarası,
Renk cümbüşü,
Aşkın izi,
Dünya;
Uzayda bir nokta.
Ben;
Dünyada bir nokta.
Hiçbir şeyin değeri yok.
Her şey alt tarafı:
Bazen,
Penceremden bakardım hayata.
Kar yağdıkça sevinirdim,
Belki ayak izine rastlarım diye.
Yağmur yağdıkça ağlardım,
Altın sarısı bir güneşin altında,
Ağırlığınca yalnızlık,
İliklerime kadar sensizlik inler.
Yapış yapış ter, vıcık vıcık beden
Aç bir sıçan gibi beynimi dişler.
Resimler çizdim senin için;
Kuşları, hamam böceklerini...
Ve bir de kediler...
Hele kediler...
Onlara o kadar benziyorsun ki;
Baktıkça onlara,
Bir yudum sevgi aradım.
Ne kaşlara ne gözlere yar oldum.
Sonra bir odanın içinde
Saklambaç oynayan sıçanların ebesi oldum.
Kimin umurunda dünya, sen…
Sayıklıyorum,
Ve...
Gece yatağımın köşelerini,
Kapıp da dinliyorlarmış beni.
Ağladığımı gördükleri an,
Koca koca apartmanlar,
Yapraksız ağaçlar,
Bana kötü kötü bakan
Asık yüzlü çocuklar
Sanki
Yalnız bir gün ve gece
Sarıldım sensizliğe
Birkaç anlamsız hece
Zihnimdeki bilmece
Üşüyorum, her yer kar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!