Cem Karaca Bir Şiiri - Yorumlar

Nuri Gökhan Sonsel
300

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bağımsızlığını savaşarak kazanmış ve Cumhuriyet kurulduktan sonra, dur-durak bilmeden çalışıp,ülkesini her yönde kalkındırmaya çalışan bir ulusun geleceğini yapılandıran ilk kuşağın bir ferdi olarak, 5 Nisan 1945 de dünyaya geldi Muhtar Cem Karaca.
Cem’in ebeveyni, kendisi dünyaya geldiğinde, ünleri yurt çapında yaygınlaşmış olan, Cumhuriyet tarihinin önemli tiyatrocuları arasında sayılan Toto ve Mehmet Karaca çiftiydi ve bu çift, ilginç bir kültürel buluşmayı simgeliyordu. Toto Karacanın evlenmeden önceki ismi İrme Felek yan’dı ve ermeni kökenliydi Toto ismini ise, kendisine sahne ismi olarak seçmiş; bir Azeri Türk’ü olan Mehmet Karaca ile 1939 da evlenmişti.Bu güçlü iki kişilik,tam anlamıyla Anadolu kültürünü benimsemiş; kendilerini Türkiye’ye adamışlardı.Toto Karaca’nın o dönemlere ait bir anısını aktaralım: Atatürk, bir perdesini seyretmek üzere geldiği oyunu beğenip iki perdesini de seyretmiş, sonra da, Toto Karaca’yı yanına çağırıp “ çocuk senin adın ne? ” diye sormuş. Toto Karaca; Adım Toto,ama bu benim sahne ismim, asıl adım İrme yanıtını verince, o da nasıl isim demiş Atatürk. Efendim ben bir Türk Ermeni’siyim cevabını alınca, Atatürk Toto’nun başını okşamış ve “ o halde senin görevin, Türk tiyatroculuğunu ilerletenlerden biri olmaktır “ demiş.
Cem’in müzikle tanışması, teyzesi Roba Felek yan’ın piyanosundan çıkan nağmeleri ve küçük Cem’e piyanoda notaları öğretmesiyle olmuştur. 1950 lebe girerken, operet tarzı Türk tiyatrosundaki en parlak devrini yaşamakta olduğundan, Cem’in kulislerde geçirdiği saatler, müziğe olan ilgisini arttırmıştır.Robert Koleji’nde yatılı okurken, müzik zevki artıyor rock’n role üzerinde yoğunlaşan Cem, haftanın belirli saatlerinde yayınlanan günün popüler batı müziği parçaları programlarını takip etmekteydi. 1962 yılında bir gün arkadaşlarıyla Beyoğlu Spor Kulübüne çay içmeye giderler, kendi aralarında sohbet ederken, bir arkadaşı orada şarkı söyleyen gençlere “Cem’de güzel şarkı söyler “ der.Önce söylemek istemese de, ısrarlar üzerine,sahne alır ve bu onun ilk sahne deneyimi olur.Gençler neden beraber çalışmıyoruz bir grup kuralım derler ve Karaca’ların evinde provalara başlayan gençler günün popüler batı müziği parçalarından oluşan bir repertuar hazırlarlar provaları dinleyen İlham Gencer Cem’in sesinden oldukça etkilenir ve gruba desteğini esirgemez. O günlerin gözde konser mekanlarından Site sinema’sında İlham Gencer orkestrası eşliğinde sahne almaya devam ederler. Cem ve arkadaşları,1963’e doğru DİNAMİTLER adı altında çoğunlukla Elvis Presley ve diğer rock’n roll müzisyenlerine ait parçaları yorumlayan dinamit’lerin repertuarında “I Who Have Nothing”, King Creole”,What Did I Say gibi parçalar vardı. 1963 ‘ün sonbaharında Dinamit’lerin “patladığını” Karaca’nın CEM KARACA ve BEKLEDİKLERİNİZ adlı yeni bir grup kurduğunu görüyoruz.Bu çok uzun sürmez,Gökçen Kaynatan’la da bir müddet çalışan Cem, 1964 ‘ün sonlarında bir kaç arkadaşıyla beraber CEM KARACA-JAGUARLAR grubunu kurarlar ve 1965 senesi boyunca beraber çalışırlar.Aynı yıl Cem, Tiyatroya da merak sarmıştır ve (General Çöpçatan- Zoraki Diktatör vb.) oyunlarında Münir Özkul’la oynar.İlk evliliğini tiyatro sanatçısı Semra Özgür ile gerçekleştiren Karaca’nın askerlik vakti gelmiştir,1965’in kasım’ında gittiği, Antakya 121.Jandarma Er Eğitim Alayı’nda vatani görevini tamamlar.1967 şubatında CEM KARACA-APAŞLAR grubu kurulur,artık Anadolu Rock diye yeni bir akım başlamış ve parçalar tamamen öz müziğimiz ve sesimiz Türkçe parçalara dönmüştür.(Emrah-Ümit tarlaları- Suya giden allı gelin-Nasılda geçti) Plak yapılır plak satışlarından ve özellikle de,Anadolu Turnesinden biriktirdikleri 45.000 lira ile Avrupa’ya gitmeye karar verirler.Bazı sebeplerle işleri pek rast gitmez ve Almanya’da çok zor günler geçirirler.Bütün bunların üstüne, Karaca’nın 3 yıllık eşi Semra mektup yazarak Cem’den ayrılmak ister ve ayrılırlar.Çıktıkları küçük bir turnede hem Türk’lerden hem de Alman’lardan büyük ilgi görürler kendilerini toparlayarak İstanbul’a dönerler. Cem Karaca ve Apaşlar, yüksek müzik kaliteleriyle 1968’in ikinci yarısında şöhreti yakalarlar.“Resimdeki gözyaşları “parçaları büyük bir hit olur ve çıktığından bir sene kadar sonra da 600.000 kopyanın üstünde satarak Türk Pop’unun ilk mega –hit’lerinden biri olur.1968’de Meriç Başaran ile ikinci evliliğini yapar.1970 yılının başında bazı olaylar sebebiyle Apaşlarla ipler tamamen kopar ve yollarını ayırırlar.Yıl 1971 bu defa CEM KARACA- KARDAŞLAR topluluğu kurulur, 1972 senesinin büyük bir kısmını konserlerle geçiren Cem Karaca ve Kardaş’ların bu yılki repertuarları (kirpiklerin ok, ok eyle- Zeyno-Mehmet’e ağıt-Muhtar-Oy gülüm oy-Üryan geldim-Kara yılan-Askoros deresi-Emmioğlu-Kara sevda-La, la ley ve Dadaloğlu) türküleri etrafında dönüyordu.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta