Hüzünlü hayaline martılar küstü
Misk kokuyor kalp telinde tütsü
Mabedinde ağlayan çocuk
İlk beşiğini kırıyor akşam üstü
Hüzzam yalnızlığında evler
Şairin otağını sarmış alevler
Gölgeler sukutunda baş kesiyor
Kirpikleri üzerinde duruyor devler
Hamd tutuyor elinden biçarenin
Üstüne nur iniyor her minarenin
Gün doğarken ufuktan, aheste
Sahilde meşk ediyor yarenin
Menzile ilerlerken durmaz kervanın
Sıladan gurbete döner devranın
Gizemli manaya aşikar olur
İncilerle süslenmiş narin gerdanın
Gürültü, yalnızlık ve yalnız sen
Aşkın gergefinde dokunmuş desen
Elin her dem umuda açık kapı
Yol sen, giden sen, bekleyen ben
Hasret çeken kalpler sılasından ayrı,
Anası geçim derdinde, babasından ayrı
Ümidi dolduruyor yırtık dağarcığına
Yari yareni kalmamış senden gayrı
Mavi, yeşil, sarı fistanın rengarenk
Cümbüşte sukut, sukutunda ahenk
Ey hilalin sırma saçlı gelini...
Endamın fikrin ihtişamına denk
Gül yüzünde matem, dinmeyen acı
Gülüşün onmayan aşıkların ilacı
Yanağın üstündeki gamze...
Bin yiğidin yüreğinde sancı
Mizan kurulur günün her deminde
Ezanlar okunur dergahın mahreminde
Aşkına kıymetli şehr-i yar biçenin
Mukaddes emaneti duruyor yad-ı eminde
Taştan örmüşler kalbinin duvarını
Sulara gömmüşler güneşin narını
Bir ordu el üstünde tutmuşta...
Yirmilik delikanlı çözmüş esrarını
Sen yedi başlı devin masalısın,
Bir ulu çınarın en kalın dalısın,
Tarihin dimağında titreyen isim...
Anladım sen “İSTANBUL” olmalısın
......
İlhami BayraktarKayıt Tarihi : 22.1.2007 11:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgili kardeşim Ali ÖZTÜRK'ün benden ricası idi istanbul aşkını şiire dökmek...
Bir ulu çınarın en kalın dalısın,
Tarihin dimağında titreyen isim...
Anladım sen “İSTANBUL” olmalısın....
ÇINAR bende hep istanbulu çağırıştırır... Ve çok severim hem Çınar'ı hem de istanbul'u .. Tabiki şiirinizi..
Sevgilerimle
TÜM YORUMLAR (2)