Hele bir gelsin...
Beklemek özde kordu
Uğruna o gelecek sesin
Yediveren güllü umudum vardı
Özde saklayıp
Toprağını koklayıp
Kokusuna gönül ekleyip
Yüklenip sevdayı kalbim atardı
Hüsran kucaklı
Vuslatlar ne acıklı...
Beklediğim eli bıçaklı
Cellat çıktı başlarını kopardı...
Kulaysa umut
Paramparça gizli put,,,
Gel Sentezi faniyi unut
Seni çağırıyor Hakikat Yurdu....
Kayıt Tarihi : 29.11.2008 19:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gülce edebiyat akimi nazim sekli olan tekil hece vezniyle yazilmistir.. GÜLCE EDEBİYAT AKIMI ******************************* Yeni Nazım Türü: TEKİL **************************** Şiir tarihimizde neredeyse bir asra yaklaştı ÖNEMLİ BİR HAMLE yapılmayalı. Tanzimat’ın o ilk yıllarında TERCÜME odalarında görev yapanların Batı edebiyatındaki nazım türleriyle karşılaşmalarıyla başlayan yenileşme hareketi, ardından dil ve edebiyat, aruz-hece tartışmalarına dönüşmüş; bu tartışmalar sonucunda, BEŞ HECECİLER, BİRİNCİ YENİ, SERVET-İ FÜNUN, FECR-İ ATİ, YEDİ MEŞALECİLER, GARİP ve İKİNCİ YENİ AKIMLARI birbirini takip etmiştir. İşte o günlerden bu yana sürüp gelen şiir serüvenimiz, son 30 yılda, SERBEST ŞİİR'imiz, tamamen serbestliğe, adeta, nesirlerin makasla doğranıp alt alta sıralanmasına dönüşmüş duruma getirilmiş, şiir, o ahenkli kanat çırparak yükselişinden, yerlere düşürülmüş durumdadır.ARUZ unutulmuş, HECE ŞİİRİ'miz de, Anadolu Aşıklarının-ozanlarımızın AYAK-UYAK ve kalıplarıyla KAFİYELERİ'ne takılıp kalmış, kendini tekrar etmeye başlamış, sığ ve dar bir alanda kalıvermiştir. Şüphesiz hem hecede, hem serbestte mükemmel ve kalıcı eserler verenler de olmuştur. Şiir tarihimizin mazisinde mükemmel ve kalıcı nice şiirler - şairler var, biz, onların hepsini seviyor ve hepsine bağlıyız, karşı da değiliz... Ancak, biz genel manzaradan bahsediyoruz tabii... Bir sevda gibi yüreğimizi, kalemimizi sarıp sarmalayan şiirimizi bu yerden, mazinin muhteşem ürünlerini ve yıldızlarını asla ihmal etmeden, onlara karşı çıkmadan ve bozmadan DAHA İLERİLERE GÖTÜRMEK, adeta yeniden YENİ çıkarmak amacıyla ortaya çıkan GÜLCE EDEBİYAT AKIMI’nı ben de yürekten destekliyorum. GÜLCE, şiirimize yeni bir ruh, yeni bir can soluğu, yeni bir hareket alanı getirmiş, şiir yüreklerde gül kokusu yaymaya başlamış, bayrak gönül kalelerinde dalgalanmaya başlamıştır. Şiiri seven, ona karasevdalı olan, onu ciddiye alan ve ona sonsuz bir saygıyla bağlı olanların yaptığı gibi ben de bir GÜLCE EDEBİYAT AKIMI mensubuyum ve bu mensubiyetten gurur duymaktayım. Bu sebeple de, başta Mustafa CEYLAN Hocam olmak üzere, bu akımın mensuplarından bazılarına danışarak, onların da görüş ve onaylarını aldıktan sonra, Harun YİĞİT KARDEŞİNİZ OLARAK, İLK nazım önerimi sunuyorum. Bel ki de kimilerine göre “saçma” olarak nitelenebilecek bir tespitim oldu. Hayat ve doğa’nın tekil sonsuzluklarda Yüce Yaradan’ın mükemmel güzelliği, çifter çifter sunması gibi. Araştırmalarımı derinleştirdikçe gördüm ki, 7-9-11-13 gibi sayısal verilerle kuşatılan çevre içinde insan, fanilik gömleği ve kafesteki canıyla, Eflâtun’un mağarasında, Yunus’un gönül aynasında çığrışıp durmada. Neden bu tekillerden YENİ BİR NAZIM TÜRÜ doğmasın ki? Neden bu “YARADILANI SEVERİM YARADAN’DAN ÖTÜRÜ” anlayışıyla, 7-9-11-13 sıralanışını; yahut da mesela 1-3-5-7-9-11-13-15-17 sıra dizinini nakışlayıp ortaya koymayalım ki diye düşünmeden edemedim. Tek sayıların o sonsuzdan sonsuz TEK’e koşusunun türküsünü şiirimizin nefes alanı yapmayalım ki? Mustafa CEYLAN, Ekrem YALBUZ gibi hocalarımın attığı temeller üzerinde, Osman ÖCAL, Hülya EKMEKÇİ, Yusuf BOZAN, Refika DOĞAN, Ümran TOKMAK, Afet KIRAT ve diğer şair dostlarımın yücelttiği şiir bayrağına yeni bir RÜZGAR’da benden gelsin bakalım. TEKİL adını verdiğim bu yeni YENİ NAZIM TÜRÜ’n de ben, 7-9-11-13 TEKİLLERDEN HAREKET ETTİM. Bunları tıpkı ÜÇGEN NAZIM TÜRÜNDE olduğu gibi merdiven basamaklarınca sıraladım. ÖMER HAYYAM’ın RÜBAİLERİYLE ATASÖZLERİMİZ rehberim oldu. Bu ilk denememdir. Biliyorum ve inanıyorum ki, özellikle TASAVVUFİ konularda, AŞK konusunda şair dostlarım TEKİL ile çok güzel örnekler vereceklerdir. Gene biliyorum ki, bugüne kadar ŞİİRİ, bayağılaştıran, alabildiğine şiire olan sevgi ve saygıyı gündemden düşürenler de ya dudak bükecekler veya eleştiri oklarını bize yönlendireceklerdir. Varsın, olsun… İkisine de saygım var. İkisinden de ders alacağım… Saygılarımla şimdi TEKİL adını verdiğimiz YENİ NAZIM TÜRÜ’müzü takdim ediyorum: ……………….7 Hece ……………….9 Hece ……………….11 Hece ……………….13 Hece’li bir yapıdan OLUŞMAKTA. Harun YİĞİT ************************************************************ Sonra sistem: ****************** GÜLCE EDEBİYAT AKIMI ****************************** NAZIM TÜRÜ: TEKİL ************************* 1-Adından da anlaşılacağı gibi, tek sayılı hece kalıbından oluşan bir nazım türüdür. 2-Dörtlüklerin şematik yapısı şöyleir: ....................3 Hece ....................5 Hece ……………….7 Hece ……………….9 Hece ……………….11 Hece ……………….13 Hece’li bir yapıdan Veya bunun tersi bir yapıdan OLUŞMAKTA. 6-Kafiye uygulamalarında şair tamamen serbesttir. Dilediği şekil ve çeşit-yer ve konumda kafiye uygulayabilir veya uygulamaz. Önemli olan mısralardaki hece sayısının TEKİL olması ve diziliş sırasının bozulmamasıdır. 3-Dörtlük,beşlik, altılık veya başka şekillerde de uygulama yapılabilir. Sadece 1-3-5-7-9-11-13-15-17-19 veya 19-17-15-13-11-9-7-5-3 hece sayı dizilişinin korunmasıdır. Şair dilerse (sırayı şaşırtmadan) 5-7-9-11 veya 3-5-7-9 hecelik mısra dizilişleri ya da (9-7-5-3) VEYA (15-13-11-9) VB..başka şekillerde TEKİL HECELERLE şiirin dokusunu örebilir. Mustafa Ceylan *********************************************************
Başarı dileklerimle tam puan gönülden.
Hüsran kucaklı
Vuslatlar ne acıklı...
Beklediğim eli bıçaklı
Cellat çıktı başlarını kopardı...
Gönül bahçemden gönül bahçenize 1001 renk çiçek yolluyorum. Kabul buyurunuz lütfen.
Sevgiler...
Âlimoğlu
OZAN SENTEZİ. HARUN DA, MUSTAFA CEYLAN DA ÇOK SEVDİĞİ
M VE DEĞER VERDİĞİM İKİ ARKADAŞIM. İKİS DE BENDEN KÜÇÜK. AMA BİRİSİNİN HER GÖRDÜĞÜMDE ELEİNİ ÖPERİM, DİĞERİNİ DE KUCAKLARIM. ADAMIN TEKİ, ANTALYA ALTIN PORTAKAL ŞİİR ÖDÜLÜNÜ ALMIŞ YAZDIĞI ŞİİR KİTABIYLA. GİTTİK KELLİ FELLİ ADAMLARIN O KİTABI TANITIMINA. KOSKOCA PROFLAR, DOÇENTLER ADAM HAKKINDA AKM' DE TEBLİĞ SUNUYORLAR. NEYMİŞ EFENDİM DE; ŞAİR KELİMELERİ HECELER HALİNDE TİRE İLE BÖLMÜŞ DE, ÜÇ KELİMENİN SONUNA ÜNLEM KOYMUŞ DA, HEMEN HEMEN HER KELİMEDEN SONRA BİR VİRGÜL KOYARAK DA YENİ BİR TARZ GETİRMİŞ DE, İMGESİ, SİMGESİ
BOLMUŞ DA FALAN FİLÂN.EN AZ 10 KİŞİ BİR ANDA SALONU TERKETTİK. İNAN KÜFÜRLERE EDEREK.BİZİM GRAMERİMİZİ YAZANLAR, O KADAR GÜZEL DÜZEN VERMİŞLER Kİ, AŞIĞIM VE MİNNET BORÇLUYUM ONLARA.ADAM SÖZÜM ONA ŞAİR OLMUŞ, MAZBATASINI ALMIŞ, DAHA; DAHÎ MANASINDAKİ 'DE'LERİ, DA'LARI BİLE AYIRMADAN ANTOLOJİ'DE ŞİR YAYINLIYOR. BIRAK ALLAH AŞKINA. YENİ KUŞAKLARA ÖRNEK OLALIM. ZATEN KAFALARI YETERİNCE DOLU. MİLLET İSİM VE ÜNVAN PEŞİNDE.YAHU KARDEŞİM, TAMAM TABULARI EDEBİYAT ADINA YIKALIM, DEVRİMLER YAPALIM, HERKESİN BEĞENDİĞİ AMA
HERKESİN, HER KESİMİN, BİZİ İNCELEYİP ARAŞTIRANLARIN, USTALARIN DA BİZİ BEĞENDİĞİ ŞEYLER YAPALIM. HATIR İÇİN HERKESİ HER YAZDIĞINDAN DOLAYI ALKIŞLAYACAK DEĞİLİM. ŞİRİNİZE GELİNCE; DUYGU VE MANA OLARAK, GİRİŞ BAŞLANGIÇ VE SONUÇ BÖLÜMLERİNİ DE İÇİNE ALIRSAK EĞER, BAKIŞI, AKIŞI, YAKIŞI, HATTA ÇAKIŞI İTİBARİYLE ÇOK GÜZEL. BEN BUNA SERBEST ŞİİR DERİM. BAŞKACA DA ÖLDÜRSEN,KURŞUN
SIKSAN HECE VEYA, YENİ BİR EDEBİYAT AKIMININ TARZI FALAN GÖZÜYLE BAKMAM. HELE DE SEN BİR OZANSIN. İÇİNDEN GELDİĞİ GİBİ DUYGULARINI BİR ÇIRPIDA, MANASIYLA BERABER BİR BÜTÜN ESER ŞEKLİNDE ARZEDEN BİRİSİSİN. SANA DA BU MANADA SAYGIM VAR. BU ŞEKİLDE OZANLIK GELENEĞİ OLMAZ. ZORLANDIN TABİ, 5-7-9-11- DERKEN.
ŞAŞKIN ÖRDEK GEREİSİNE GİDERMİŞ, SEN BARİ DELLENME GÜZEL KARDEŞİM. ZATEN YETERİ KADAT DELİ VAR ARAMIZDA. BENİM
ADIM ZATEN TESCİLLİ DELİLİK MAKAMINDA. SENİ ÇOK SEVİYORUM.
SELAM VE SEVGİLERİMLE.
NECATİ OCAKCI ANTALYA
TÜM YORUMLAR (29)