Eline ne geçti beni kıskandırmakla
İçimdeki sevgin şimdi kine dönüştü
Ömrümce asla unutmam demiştim seni
Yaptıklarınla bu ömür güne dönüştü....
Bir kadın tanımıştım bir zamanlar
Her sabah aynı durakta dururduk
Bir kadın ki
Bakışımın tezgahında dokunmuş
İnce zarif bir kristal misali parlak
Bir kadın ki
Dün her gittiğin yer de ben de vardım
Baktığım her yüz de sözlerinin rengini aradım
Tiryakilik bu işte yoktun inan ki yoktun
Ilık bir sızı aktı yüreğime ansızın...
Gözlerine bakmıştım sadece
Kalbimi çal diyen kim
Bir bakışa ceza verilirken
Şu kalbimin hırsızına
Cezanız yok mu sayın hakim...
Dallarımı kırmadan güz rüzgarları
Gözyaşlarımı yanaklarımdan topla
Ömrümün hüzünlü son demindeyim
Uzanan ellerimi boşlukta bırakma....
Gecenin koynuna gizlenip
Başım avuçlarımın arasında
Oturmuşum yalnızlığımın kıyısına
Yıldızları çalmaya çalışıyorum
Göğün siyah yüzünden
Dalıp gidiyorum bir an
Serin bir ağaç altı gölgesi
Bir soğuk subaşı olsa
Azıcık azığa razı gönlüm
Bir de yalnızlığım olsa yanı başımda
Yorgunluğumu sererek üzerine otursam
Otursam da
Her yanımı karanlıklar sarıyor
Uykusuz gözlerime dolarken geceler
Kara bahtıma yıldızlar bile ağlıyor
Uykusuz gözlerime dolarken geceler
Ayrılığın acılarını sararım
Islak mendilimin gizli köşelerine
Sevdadan yana ne varsa
Al götür
Bu şehrin yalnızlık kokusu
Avutur beni
Her gece hüznün karanlığına gömülürken
Kapımı çaldı çalacak olan
Ölümden korkmuyorum artık
Günlerdir gözlerine hasret kalmaktan alıştım
Hep içimden ağlamak geliyor
Anlatmak istiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!