Ne kendime yaradım,ne sana yaradım,
Her gün tutunacak sağlam dallar aradım.
Bekledim durdum da olmadı muradım,
Bir hayırsızın sözüne umup aldandım,
Sevgilim inan açılan fallara kandım.
Hatırlıyor musun?
Kimiin sevgilisinden ayıran,
Kimini kavuşturan,
Kapkara trenin penceresinde,
Ve Mart ayının tipili bir gecesinde,
Elinde bir beyaz mendil,
İnsanlığa pınar oldun gürül gürül çağladın,
Bizlerin derdiyle yandın,içten ağladın,
Gönlümüze taht kurdun,kendine bağladın,
Pınar olan,içimize dolan anaların anası.
İnsanlık için beyin gözlerinle hakikatleri gördün,
Mis gibi kokumuzu içimize sindirirsek,
Sevgi açlığımızı içten öpüşerek dindirirsek,
Kıvılcımları ateş olmadan söndürürsek,
Gerçekten o zaman mutlu oluruz yavrum.
Birbirimize seni seviyorum dediğimizde,
İlim ve irfanınla yetiştirdiğin birçok adamla,
Kendini usanmadan insanlığa adamanla,
Şifalı ellerinle hasta organları budamanla,
Sen gönüllerde yaşayacaksın Ali Bey.
Çiçekli,meyveli dallar görmenle,
Tanrım! ...
Hala boş,hala hamım.
Olmak,
Sende yeşermek,
Sende solmak istiyorum.
Yeşeremiyorum,solamıyorum.
Bahçelerinde okka basan portakallar,
Hurma ağaçlarında avize gibi dallar,
Çağıl çağıl akan sular,
Mis gibi kokan çiçekler,gonca gonca güller,
Kauçuklarla,palmiyelerle süslü yollar,
Akdenizden esen yeller
Güneş battığında hani sen gelecektin,
Akşamın olmasın,ruhun kararmasın,
Ben varım diyecektin.
Yemin etmiştin üstüme,
Hep sevdiğini bilecektin.
O kadar çok beklettin ki!
Ben Dünyaya kin ve nefret dermeye değil,
Sıcacık sevgi ve şefkat vermeye geldim.
Yüreklere sağlam dostluk ağları örmeye,
Yaradandan ötürü Dünyayı iyi görmeye geldim.
Ben! Bilgilerimle kapanlar kurmaya değil,
Sendeliyerek yine geldin lambaya,
Dolaşıyorsun ama hepsi havaya,
Nice kelebekler döndü bu lmaba etrafında,
Harcadılar zamanlarını,
Bir ışık uğruna,
Feda edip gittiler canlarını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!