Sessizliğe bürünmüş.
Sessizliğe ahd sanki.
Sana gelen bütün yollar.
Sana getiren adımlar bu Eylül'de.
Sessizliğe bürünmüş.
Bir soğuk rüzgar esiyor ahvalimde.
Meçhul kalan ılık hayaller üşüyor.
Belki ısıtıyor güneş,yağmur molasında.
Isınmasam yağmur ırak düşer, nafile.
Bir soğuk rüzgar esiyor ahvalimde.
Beklemekle geçti ömrümüz.
Olur diye bir ekmek teknemiz.
Denizler fırtınalıydı çoğu zaman,
Çoğu zaman da yüzmeyi bilemedik.
Kimi boğuldu, sığ balçıkla kaldı.
Kimine de küflü ekmek kaldı,sofrada.
Bir bilsen,benden uzakta.
Yanıyor bağrım,bağrım kanıyor.
Dalga dalga çıkan hasret çığlıkları,
Çığlıklarımı duyabilsen oralardan
İçimdeki sana hasreti dizginlesen.
Bir bilsen,benden uzakta.
Bir şeyler hep anımsatır seni bana.
Bazen Kasım'ın ayazlı şafağı.
Bazen de akşamın duman kokusu.
Bir şeyler hep anımsatır seni bana.
Mevsimsiz göç eden acemi kuşları.
Bazen de içimdeki geçmek bilmeyen,
Canlandı gözümde anılar, bu limanda.
Alev aldı gönlüm,hüzün vakti kıyısında.
Özlemlerim demir atmış kule dibinde.
Anılarla geçti ömür, bu hüzünlü gemide.
Oysa mutluluk yolcu,şimdi başka gemide.
Dört duvar arası.
Kamer-i nur bakar,
Pencereden zatıma.
Gölgesi düşmüş bedenime.
Lakin ağır gelir sol yanıma.
Gelirsen bir gün eğer.
Olur da yolun düşerse yoluma.
Soğuk bir güz günü olsun.
Mümkünse aylardan Kasım.
Belki onbeşinden sonra.
Bilirsin Güz'ün soğuk günlerini.
Gönlümden uçan hiçbir baharı,eskimiş mevsimine göç etmesini beklemedim.
Cemberesi düşmüş gözlerinin göç
yolunda, baharını beklediğim kadar.
Gönlümün göç yoluna tez evelden düş hangi mevsimde güz gülüysen oralarda .
Gözlerinle bahar gülü oluver eskimiş,
yıpranmış mevsimlerime.
Hüzünlü güz havası mahvetti ahvalimizi.
Sırılsıklam bir yanımız, hüzünlü yağmurdan.
Hep kuru,tozkoparan rüzgarı öbür yanımız.
Hüzünlü güz havası mahvetti ahvalimizi.
Sereserpe yalancı güz çiçekleri kamburde.
Ahvalimizi bilen yaz çiçekleri şimdi kafeste.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!