sen bu devleri bana bırak
bu arabaları, bu dumansız istasyonları
-kar altında çirkin bir kadın gibi korkak-
sen
bu devrin telaşını
bana bırak
avuçsuz adamlar geçiyor önümden ha bire
balıkların ağzı morarmış denizi dişlemekten bak
üstsüz kalbimin toprağa sarkmış memelerinde
öyle bir anlam buluruz ki bir gün seninle
hayat saplanır aşkımıza, ardında gözü yaşlı
hiçkimse bırakarak!
kuponlara döndü ellerim kaç zamandır;
bunlar iki izmarite bir yastık ve boş şişelere
şişme kadın veren hatıralardır
evet, bütün bu kansız ihtilallerinde hep senin
saraylarında işlenmiş bir katli vacip sefilin
güler bıyığına saplanırken satır
sen bu devrin karanlığını bana bırak
bu gözlüklü profların odalarında çalan
klasik müziklerini ve kılasik değdirmeden yürüyen
aynalı sekterlerin karanlık gecelerini
ve bir yürek kanı kırk yararak,
geçiyorken sansürlü gözlerini şairlerin
çekil köşeye çekip dizlerini karnına
güzelim boynunu hırsımın içine
savur at!
bizim oralarda yazlık evlerin balkonu olmazdı
ve dağları aşmaz, yarardı hünerli at
unutulmuş bir şeydir benim de adım
ne kaldı ki bugünden yarına bakınca şimdi
ağzımda inadına duran köksüz bir diş
ve ilaç diye yuttuğum kendi kanım
elbet hüviyetime kaanım,
ama beni dünümle aldatıp
duruyor karım
(Kandil, 1)
Kaan KoçKayıt Tarihi : 3.8.2009 00:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kaan Koç](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/03/cekis.jpg)
deli oğlanların şiirlerinden devşirilmiş.. ıssızlık gibi temsil misal..
TÜM YORUMLAR (4)