1870 yılındaki Çekirgelerden Günümüzdeki Çekirgelere
Önce, Böcüzade Süleyman Saminin Isparta tarihinden aldığımız bölümleri dikkatle okuyalım...
'1870) de çekirge afeti olacağı tahmin edildiğinden, çekirge yumurtalarının kıştan toplattırılıp yok edilmesi için, çekirgenin konduğu yerleri saptayacak ekipler kurmak üzere Vilâyetten ödenek istenmişti. Vilâyetten İngiliz Ali Bey adında bir uzman gönderilmiş, giderlerin Menafi Sandıkları Sermayesinden ödenmesine izin verilmişti.'Böcüzade S.Sami
'Memleket ileri gelenleri ile, Ulema ve Askeri erkândan kurulan bir komisyon, ilçelerde mülki ve askeri memurlardan kurulacak ekiplerin Çekirge Mücadelesi yapmak üzere görevlendirilmesine karar verildi. Bu toplantıda, İngiliz Ali Beyin, gerektiğinde uçkun haldeki çekirgeleri öldürmek üzere Tophaneden birkaç yüz kilo Barut alınmasını önermesi üzerine kıyamet koptu. Ulemadan biri çekirgelerin iki kanadında, Süryani harfleriyle yazılmış bir ayet bulunduğunu, bu ayetin «Çekirge sürülerinin, Tanrı tarafından, memlekette fesat ve zulüm görüldüğü zaman, şehirleri ve kasabaları tahrip etmek üzere, kullarına musallat ettiği» anlamında olduğunu bir kitapta okuduğunu söylemesi üzerine Müftü Tahsin Efendi («bu yaratıklara ateşle ceza vermek Tanrıya mahsustur! .») şeklinde bir iddia ortaya atmış, Yavruzade Şeyh Mehmet Efendi'de («—Hükümetin aldığı önlemlere bizim karışmamız gerekmez. Çekirgelerin ne şekilde yok edilmesi gerekiyorsa, hükümet gereğini yapar. Bize dua etmekten başka bir şey düşmez. Biz simdi yerlerimize gidip duaya başlayalım. Papaz efendiler de ayni şekilde kiliselerinde dua edip ayin yapsınlar.») şeklinde konuşunca, İngiliz Ali Bey («Şeyh efendi, bu hurafeleri ve Yahudi masallarını bırakalım da, düşündüğümüz ve karar verdiğimiz tedbirleri uygulayalım.») der demez, ulema ve şeyhler ayağa kalkarak «— Biz ayeti celile ve doğru rivayetler okuyoruz.. Ayeti celileye sizin Yahudi masalı demeniz küfür'dür. Biz şimdi gider, durumu Hilafet Makamına arzederiz. Fakat Mutasarrıf Beyin, geldiği gündenberi, yaptığı icraatı görerek — iman-ı kâmil sahibi olduğuna inandığımız için — bu şikâyeti kendilerinin yazmalarını ümit ve taleb ederiz.») demeleri üzerine, Mutasarrıf Ali beye hitapla «— Bey efendi, bu dakikada özür dilemez ve düşüncelerinizi değiştirmezseniz, durumu yüksek makamlara arzetmeye mecbur kalacağım.» deyince Ali Bey ayağa kalkarak, Müftü ve Şeyh efendilerin ellerini öpmüş ve okunan ayetin farkında olmadığını beyan ederek özür dilemişti.'Böcüzade S.Sami
'O sırada, Kuleönü köyünden Deli Hafız adında birisi, 95 yaşında olan Isparta naibi Tevfik Efendiye baş vurarak, tarlasındaki buğdayların, çekirgeler tarafından yok edilmesini önlemek üzere, çekirgelere hitaben bir ilâm yazmasını istemiş. Naip efendi Şer'iye mahkemesi başkatibine, abdest aldırtarak, çekirgelere hitaben üç tane ilâm yazdırmış. Bunları tarlasında çekirgelerin geleceği yerlere asmasını söylemiş. Deli Hafız bunları götürüp tarlasına asmış..O civardaki bazı köylülerin söylediklerine göre çekirge saldırmamış (!) .'Böcüzade S.Sami Isparta Tarihi
.........
Evet, şimdi bu alıntıları okuduktan sonra benim yorumum ne olabilir? Veya sizin yorumlarınız! ?
Acaba diyorum, 'çanakkale savaşlarında da sınırlara bırakılmak için Müftü Tahsin Efendi'ye bir çuval muska yazdırılamaz mıydı? ! ?
Hatta ondan önce Balkan Harbinde, dönemin Şeyhülislamı yapabilirdi bunu! ? !
Evet sevgili dostlar, Isparta tarihini okurken öylesine cahilane icraatlarını gördüm ki Devlet-i Ali Osmaniyenin... O günkü çekirgelerle bu günkü çekirgelerin durumunu kıyaslamayı size bıraktım. Ancak ben de kendi yorumumu ve devam eden olayları günümüze ışık tutması açısından aktarmaya devam edeceğim.
Bir taraftan, okuma bilip de yazma bilmeyen bir il'in paşası...
Halktan öşür toplayan Rum ve Ermeni Jandarma Komutanları...
yitikozan/Durmuş Kaya
(Konuya devam edeceğiz)
Durmuş KayaKayıt Tarihi : 1.5.2008 00:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!