Pulbiber Mahallesi’nin süpürge saçlı
prensesine, Didem Madak’a…
bu film yeni başlar/ bir kez daha gül incinir, koyulaşır karanlık
çekimsiz yıldızlarda gece/ solgun yağmurla karşılanır.
giderken bir kentin kedileri/ kayıp gecelerinden
sonrası tufan olur bu yalnızlığın
çivili yataklarda uzar / pulbiber mahallesi’nin yolları
sahraya uğramaya bu yol/ kendini yer bitirir kum ve karanlık
kehribar yaradır yüzüne dökülen maskeler
çocuksu alınganlık çağından yakınlara/ düşer içinin tortulu taşları
rüzgar tohumlarını serper kış sahillerine
denizi hep buz kalır
grapon kağıt’tan evlerin çatısı uçuk şimdi/ kayıt tutmaz bir yazgı
nerede duracağını bilemez/ asar kendini “ah”lar ağacı’na
yorgun kuş gözlerinde/ saklanır çocuk şefkati, anne hatırası
sığıntı akşamlarda hercai gölge gibi
ellerinin kıvrımlarında kör bir akıntı dolaşır
öpülürüz en sarı, en sonsuz yerimizden
zaman brandasını çekince kalp derinliğinden
ufkun kararan yerinde bir acı rüzgar kalır
Kayıt Tarihi : 11.11.2017 15:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!