Şu tul-i emellerle, bitmez ihtirasların,
Nefsim hep peşi sıra koşturmaktan usandı,
Muhabbet sarayının kapısına dayandı.
Şu yalancı dünyanın sahte saadetinin,
Nefsim sonu hüzünlü zevklerinden usandı,
Hakiki lezzetlerle uykusundan uyandı.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman