Çek elini sînemden, yeter artık vicdânsız!
Tükenmeyen zamânın, arlanmaz payandası!
Kezzâb döktün umûda, çürüdü şimşir direk
Taştan da olsa tartmaz, bu yükü Binbir yürek
Kusmaya doymadın mı; zehrini be Engerek!
Yılanlara şâh olsan, akrepler tutar yası
Yakınlığın zamânsız, sokuşların ap-ânsız...
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
bir kişi nefsiyle ancak bu kadar çetin savaşır desem yabana gitmez yalnız hocam senin kurtuluşun firar teşebbüslerinde değil senin kurtuluşun o na doğru koşmanda olsa gerek o na doğru koş o nu sev işte o zaman o seni sevmez hep senden kaçmak ister işte o zaman siz kazanmış olursunuz işte o zaman siz yeni şiirler yazarsınız bizde okuruz hocam saygılar
Eski ve yeni akım şairlerinin hiç birinde rastlanılmayan tarz. Ölçüde ve kalıpta klasik aruzu andırsa da mesnevi koşmalarını da anımsatıyor. Yalnızca uyak ve redif benzerliği yok mesneviye. Kafiyelerin prizma şeklindeki üçgen ağız açılması, zirvede düz çizmesi ve yine aynı şekilde kapanması şiire ayrı bir süs getirmiş. Burada asıl kendini gösteren ise ustalıkla işlenmiş 7 li kubleler. Standart olmayan yepyeni tarzlar merakımı uyandırdığı için bu şiirinizi ciddi şekilde inceledim. Tespit ettiğim kadarıyla daha önce rastlamadığım tarzda. Bu da sizin yeni icatlara teşebbüs eden mucitliğinizi gösteriyor. Şiirimize ve edebiyatımıza katkılarınız için teşekkür bizim görevimiz sonuçta. Başarılarınızın devamını diliyorum sayın Karatay.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta