Hasret cehenneminde 40.gün.Yana yana kor oldum artık.Beni daha fazla yakacabilecek bir ateş kalmadı buralarda.Ne de gül dikeniyle delik deşik olmuş bedenimi incitebilecek bir çarmık çivisi.Cellatlar sıra salmaya başladı her ölümümde yeniden dirilen bedenimi daha fazla yok edememek için...
O gece beni ayrılık uçurumuna yuvarlarken, yüreğinde bıraktığım sevginin ışıltısı gözlerinden silinmemişti henüz.Şimdi gittikçe fersizleşen bakışların ne kadar inkar etsen de beni arıyor.Yokluğuma daha ne kadar tutunabileceksin? Uyurken bedenimi terk eden ruhumun yanıbaşına gelmesine ve ruhunla dertleşip rüyalarında rol almasına engel olabilecek misin? Ve o an geldiğinde, yüreğinde başlayan cılız isyan seni bütünüyle teslim alarak bana getirmek istediğinde direnebilecek misin?
Şimdi biraz daha rahatım seni bu kadar çok sevmiş olmanın cezasını firesiz çektim çünkü.Senden vazgeçmem için önüme sıra sıra tören bakireleri dizdi zebaniler.Yüreğimi sökerek avucuma koydular.Ve bu yüreği onlardan birine vermem için çok eziyet ettiler.Bu teklifi kabul etmedim tabi.Hala yokluğuna direnen ve aşkımızın ateşiyle yanmış sıcacık yüreğimi nasıl verecektim lanetli dişilere.'O versin dedim alın ve götürün soğuk ellerine kendisi teslim etsin beni yine kendi cinsine'.'Bunu yaparsak, bildiğimiz hiç bir ateşin yakamadığı ve hiçbir zemherin donduramadığı yüreğin, buz keser. Bir vakit onun, sevginle ısıttığın ama şimdi şubat soğuğunu bile utandıran hissiz ellerinde ve sonsuza dek ölürsün o zaman'dediler.
Bu yüreği güçlü avuçlarında sıkarak, içinde direnen sevgi damlacıklarından sadece bir tanesini bile alev alev yanan çöllere savurmuş olsalardı, kum denizleri rengarenk çiçek bahçelerine dönüşüverirdi bir anda.Sonra geri koydular onu usulca ve saygıyla ızdırapların fırını olan göğüs kafesime.Savaşçı yüreğim ne de güçlüsün.Gerisin geriye akıttığım kor ateş parçası, can damlası gözyaşlarımla harlandın, bilendin çünkü.Çünkü her çarpışında onun iki hece adını haykırdın durdun. Ve ben uyurken sen ayakta kaldın geceler boyu aşkımın nöbetini tutmak adına...
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,