Cehennem Notları Şiiri - Canpolat Pak

Canpolat Pak
28

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Cehennem Notları

Hasret cehenneminde 40.gün.Yana yana kor oldum artık.Beni daha fazla yakacabilecek bir ateş kalmadı buralarda.Ne de gül dikeniyle delik deşik olmuş bedenimi incitebilecek bir çarmık çivisi.Cellatlar sıra salmaya başladı her ölümümde yeniden dirilen bedenimi daha fazla yok edememek için...

O gece beni ayrılık uçurumuna yuvarlarken, yüreğinde bıraktığım sevginin ışıltısı gözlerinden silinmemişti henüz.Şimdi gittikçe fersizleşen bakışların ne kadar inkar etsen de beni arıyor.Yokluğuma daha ne kadar tutunabileceksin? Uyurken bedenimi terk eden ruhumun yanıbaşına gelmesine ve ruhunla dertleşip rüyalarında rol almasına engel olabilecek misin? Ve o an geldiğinde, yüreğinde başlayan cılız isyan seni bütünüyle teslim alarak bana getirmek istediğinde direnebilecek misin?

Şimdi biraz daha rahatım seni bu kadar çok sevmiş olmanın cezasını firesiz çektim çünkü.Senden vazgeçmem için önüme sıra sıra tören bakireleri dizdi zebaniler.Yüreğimi sökerek avucuma koydular.Ve bu yüreği onlardan birine vermem için çok eziyet ettiler.Bu teklifi kabul etmedim tabi.Hala yokluğuna direnen ve aşkımızın ateşiyle yanmış sıcacık yüreğimi nasıl verecektim lanetli dişilere.'O versin dedim alın ve götürün soğuk ellerine kendisi teslim etsin beni yine kendi cinsine'.'Bunu yaparsak, bildiğimiz hiç bir ateşin yakamadığı ve hiçbir zemherin donduramadığı yüreğin, buz keser. Bir vakit onun, sevginle ısıttığın ama şimdi şubat soğuğunu bile utandıran hissiz ellerinde ve sonsuza dek ölürsün o zaman'dediler.

Bu yüreği güçlü avuçlarında sıkarak, içinde direnen sevgi damlacıklarından sadece bir tanesini bile alev alev yanan çöllere savurmuş olsalardı, kum denizleri rengarenk çiçek bahçelerine dönüşüverirdi bir anda.Sonra geri koydular onu usulca ve saygıyla ızdırapların fırını olan göğüs kafesime.Savaşçı yüreğim ne de güçlüsün.Gerisin geriye akıttığım kor ateş parçası, can damlası gözyaşlarımla harlandın, bilendin çünkü.Çünkü her çarpışında onun iki hece adını haykırdın durdun. Ve ben uyurken sen ayakta kaldın geceler boyu aşkımın nöbetini tutmak adına...

Zebanilerin bile vicdanları sızlamaya başladı bir vakit.Bana yaptığın haksızlık ve günahsız olduğum halde çektirdiğin ızdıraplar karşısında.Ve direnişime saygı duyan zebanilerle ifritler arasından taraftar toplayıp, isyan ateşini yakmayı başardım cehennemin en sıcak yerinde.İblisin tahtına ulaştı yankı yankı, başkaldırının gürleşen sesi.'Kurban sunağından, yattığı yerden nasıl yapıyor bu işi.Ben gideceğim onun yanına haddini bildirmeye'dedi boynuzlarıyla telef ederek milyonlarca oğlunu ve kızını.

Kadın kılığına girmeliydi.Ancak öyle sokulabilirdi ense köküme.Ve böylece akıtabilirdi dişiliğin erkek cinsini uyuşturan tatlı zehirini, teslim almayı umduğu yüreğime.İblisin öfkesini duyan hizmetkarları ölmeyi seçti birer birer.Çünkü ona ihanetin her an ölümü özleten, içinde sürekli ve sonsuz ızdıraplar barındıran cezaları vardı.Cehennem asilerden temizlenince, her yerinden şehvet fışkıran, karşı konulmaz cazibeli bir kadın olup yanıma geldi İblis.

Üzerinde altın bir kadeh olan tepsiyle ve cilveli adımlarla başucuma geldi.Öylece durup, gözlerimin içine bakmaya çalıştı.Bakışlarımı esir almalıydı ilk olarak.Çünkü bir dişinin efsunlu cazibesi erkeğin ancak gözlerinden geçerek yerleşebilirdi yüreğine.Sunak kelepçelerini açarak tutsak ve yasak arzuları serbest bırakmayı ümit etti.'Ne istiyorsun be kadın yaralı tenimden? .Ne de güzelsin.Git lütfen harcanma buralarda'dedim ona'Seni buradan kurtarmaya geldim savaşçı.Hadi iç bu şifalı şarabı da kanatlansın ruhun.Ve birlikte kaçalım bu ateş denizinden'dedi hafifçe aralayarak ılık ve dolgun dudaklarını.

Cehenneme girmeden önce kurallar okundu sessizliğinle gittikçe sağırlaşan kulaklarıma.Buradan istediğim zaman çıkabilecektim.Sonsuz işkencelerden kurtulmam, senden tamamen vazgeçtiğimi itiraf etmeme ya da seni tekrar kendime döndürmeme bağlıydı.Ben ikincisini seçtim karanfilim.Kusursuz bir sevgi çemberiyle kuşattığım bu kentin her yerinde aşkımızın avazını duymaya devam edeceksin sonsuza kadar.Senin geri dönmen için yankı yankı çoğalttığım ölümsüz aşkımın güçlü çığlığı, kapılarına ve camlarına vurmayı sürdürecek arsız bir çocuk gibi...

'Neden vazgeçmiyorsun ondan? O seni bırakmış işte, düşünmüyor bile.Sen şu an ölsen, yarın mezarının üzerinde eğlenip, oynayacağından şüphen olmasın'dedi İblis.'Hayır ne yaptığını bilmiyor O.Yılanlar sürüne sürüne ayaklarının dibine kadar gelmiş ve ayrılık zehirini damarlarına akıtmış olmalı.Hem neden çıkarmak istiyorsun beni buradan.Sen iyi birine benziyorsun.Bu güzelliğinle hasret cehenneminde ne işin var'.dedim.'Kim olduğumu ne yapacaksın.Acılarına son vermeye geldim bak.Yeter ki iste savaşçı.Hatta bu güzellik bile senin olabilir.'dedi kadın kılığındaki boynuzlu.(SÜRECEK)

Sonra elinde tuttuğu kadehteki sıvıyı ani bir hareketle vücuduma serpti İblis.O an tüm yaralarım iyileşti. Ve sanki yepyeni bir can buldum canımın içinde.Soluk verirken etrafa yayılan ve zebanileri bile rahatsız eden küle dönmüş 35 baharımın isli kokusu da, siliniverdi ciğerlerimin kökünden.'Yaralarımı neden yok ettin kadın. Onların herbiri ateş yalayan birer dil olmuştu oysa.Neye yarar bana tenimi geri vermen, ruhumu ferahlatacak bir iksir olmadıktan sonra' dedim.'Ruhun da huzur bulacak elbet, ama gelmezsen benimle acıların ebedi olacak'dedi kör şehvetin efendisi.

Hasret cehenneminde zaman kazanmaya çalışıyordum.Onun İblisin ta kendisi olduğundan emin olmaya başlamıştım.Çünkü o İblis olmasa, ne bana yardım etmeye bu kadar istekli, ne de böyle cesur olamazdı.Yalanının ardında saklı gerçek dehşet vericiydi.Buradan kurtuluşum, onu bir şekilde alt etmeme bağlıydı.İblisi konuşarak oyalamaya ve bu arada zayıf noktasını bulmaya çalışmalıydım.Takdire değer sabrı, irademi kırarak ruhumu teslim alma gayesinden besleniyordu.

'O kadehin içinde ne vardı? Taze şarap kokusu aldım sanki'dedim.'Sevgilinden ayrıldıktan sonra geceler boyu uyurken ağladın.Yüreğinde yenilmeyen aşk, kirpiklerinden yiterken, gözyaşlarını biriktirip, bereketli topraklarımdaki üzüm asmalarının dibine akıttım.İşte kadehteki şarap, mayasını aşkından alan bir ilaçtır.'dedi İblis.(SÜRECEK)

Canpolat Pak
Kayıt Tarihi : 6.7.2010 03:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Erdoğmuş
    Osman Erdoğmuş

    Doğum gününüz münasebeti ile uğradığım sayfanızda,
    Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
    Tebrik ederim

    Yaşayacaklarınız,
    Yaşadıklarınızdan daha renkli,
    Daha hareketli,
    daha bereketli

    Geçmesi temennisi ile
    Doğum gününüzü tebrik eder
    Sağlık Afiyet Başarı dolu bir ömür
    Yüce Rabbimden niyaz ederim

    Osman ERDOĞMUŞ
    SAKARYA

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Canpolat Pak