korku,kancalı keskin uçlarıyla, budanmayı
bekleyen ardıç ağı gibi/gittikçe kaplıyor
bedenimi/ içim daralıyor
hangi ıssız dağın laneti bu avcuma çivilenen
sen ey doğum sonrası sancıların sağdıcı
çocuklar çaldı mendilini seni ancak ölüm paklar
iki duvar arasında kıstırılmış, ıslak gözleriyle
kıvranan yaşam/ dağıtmış belleğini
bir avcının yüzünde geri tepen kırma gibi
kim cesaret edebilir namlu ağzında düş kurmaya
sen ey çakmak taşı alnıyla akan bulanık su
bir heykel ne anlar saman yığınında sevişmekten
zaman, elekten geçirerek ay ışığını,boyuyor
karadul zehriyle çakaklarımı/ ruhum titriyor
taşlaşan bu kış günü kıpırtısızlığında*
hangi okunmuş toprak çözebilir basiretimi
sen ey ölüm kusan yalancı yatır
kimin yakarışını duydun bu güne kadar
akıl, kavurucu tuz sargısı üç kez çevrilen
küllenmek ihanettir yürek yarasına/acı...acı
sinsice kundaklar haz kulesini
kim dokunabilir kutsanmış bez parcasına
sen ey ömrümün tanığı gece bekçisi
en büyük sır kim olduğudur insanın
ne var gördüysem çiçek yanığı yüzünü
dokunduysam perdeye vuran gölgene
günah da benim cehennem de
kasım 2002 adana
Mehmet Şükrü KaplanKayıt Tarihi : 30.12.2003 16:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Şükrü Kaplan](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/12/30/cehennem-ii.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)