Bir şehir vardı,
kitap girmemiş, soru sorulmamış.
Bir çocuk vardı,
adını bile doğru yazamayan.
Bir anne,
kızına okul yerine ev öğreten.
Bir baba,
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Söylediklerin, suskunluğun içindeki çığlığı fısıldıyor adeta. O çatlağın içinden sızan hakikat, kelimelerinde can bulmuş. Susturulanların sesi, ayıplananların vicdanı olmuşsun. Yüreğine sağlık… Duvarı yıksalar da, senin gibi kalemler yeniden inşa eder yarının özgür baharını.
Bileni susturdular sorgulayani ayipladilar yüreğinize sağlık çatlak öyle buyuktuki duvarda sivayla kapattılar duvarı üstümüze yıktılar.
Söylediklerin, suskunluğun içindeki çığlığı fısıldıyor adeta. O çatlağın içinden sızan hakikat, kelimelerinde can bulmuş. Susturulanların sesi, ayıplananların vicdanı olmuşsun. Yüreğine sağlık… Duvarı yıksalar da, senin gibi kalemler yeniden inşa eder yarının özgür baharını.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta