Bismillah deyip te başladım söze
Yazdığım mesnevi hayr olsun bize
Hamdü sena olsun sana İlahi
Bizlere gösterdin müstakim rahı
Salat selam sana ya Resulullah
Kur'an da meth etmiş Cenab-ı Allah
Ey azizler şimdi gelelim söze
Mevla'm yardım ede bil cümlemize
Bazı gençler sordu bize aslımız
Nerden gelip nere gider neslimiz
Nitekim hasılı ben garip fakir
Aciz ve biçare dünyada hakir
İstedim yazayım bilip duyduğum
İktida eyleyip nesle uyduğum
Erzurum İlinde Micingert sancak
Araştırıp sorun öğrenin ancak
Sancak ahalisi gayet ehli hal
Köklerini tanı kalma ehli kal
Buraya yerleşmiş ilk Saltuklular
Aslı özü Türkler yerli Kut'lular
Kale duvarında yazar kitabe
Diyarbakır' a dek olur hitabe
Bizleri sorana yerliyiz deriz
Çalışır kazanır helalden yeriz
Köklerimize biz dönelim şimdi
Can kulağı ile dinleyin imdi
Micingert' de olmuş ol Molla Şerif
Haliyle tavrıyla hem bey hem arif
İsmi ki yazılmış türbe taşına
Büyük evladının konmuş başına
Molla Şerif'in var üç tane oğlu
Üçü de birlikte sevgiyle bağlı
İsmail Mustafa diğeri Hurşit
Molla Şerif dede onlara mürşit
İsmail Zülali arifi billah
Daim razı olsun Cenab-ı Allah
Zikri Tevhit ile nefsini yendi
Rufai tarikte halife kendi
Dersi ifa edip çekmiş riyazet
Hacı Ahmet Baba vermiş icazet
İcazeti otuz yıldır sırlanmış
Vebalinden sanki herkes arlanmış
Kendi ehli havvas bilir yöntemi
Manevi armağan ona hatemi
Hüseyin Hüsnü' dür O' nun evladı
İlmi hikmet ile bil istidadı
Yaşarken hayatta çok çekmiş cefa
Düşünün anlayın gösterin vefa
Doksan üç harbine şahitlik etmiş
Nice şehit Ağbaba da defnetmiş
Kırk yıl Rus Ermeni Rum'la yaşamış
Ödün verip zerre miskal şaşmamış
Torunları Mehmed Ahmed Fadime
Safire Nigar'la birde Rahime
Gelin burda biraz ara verelim
Tefekkür eyleyip sırra erelim
Mustafa dedeyi şimdi analım
Ceddimize hayret edip yanalım
Kendisi sanatkâr mahir bir usta
Mahareti belli her bir hususta
Marangozluk işi eşsiz bir dülger
Temiz zarif latif hem ehli hüner
İsmiyle müsemma her hali güzel
Merhametli cömert kendine özel
Micingirt köyünde rahmete gitmiş
Kabrinin üstünde çiçekler bitmiş
Medet ile Muğdet Küçüğü Sadet
Üçte bacıları tam altı adet
Sohben ile Güller vede Hatice
Gelip gitti hepsi işte netice
Meded dede ise ehli sahavet
Allah gani gani eylesin rahmet
Muğdad dede zarif kibar çok özel
Hayatı boyunca yaşamış güzel
Seded dadaş sözü yılları aşar
Temiz ve özenli hayatı yaşar
Hurşit dedemizi edelim beyan
Dikkat et buraya okuyan duyan
Kahraman civan mert emsali yokmuş
Haklının yanında durduğu çokmuş
Taş duvar yapması hüner elinde
Bazen sılasında gurbet elinde
Elindeki gürzü her kol sallamaz
Eline düşeni kimse alamaz
Keçesorda Teşto gile enişte
Anlayana mana çok var bu işte
Cihan harbi başlar herkes göç eder
Düşmana meydanda yalnız O yeter
Kaçakaç zamanı seferberlikte
Evlatlarıyla bir her an erlikte
Horasana bağlı Tortan köyünde
Tifoya yenilmiş bu kara günde
Yusuf ile Şerif Şamil ve Behçet
Şevket Abdussamet küçüğü Mehmed
Yedi erkek evlat vermiş vatana
Yiğit Hurşit olsun rahmet atana
Yusuf' u sormayın o meçhul asker
Cümle torunları bundan mükedder
İhdida eyleyen gelin Hediye
Bir yol ayrımında kaldın ne diye
İstiklal gazisi sen Şerif dede
Onurlu madalyan cümleye yete
Şamil dedem dersen özünde halim
Hatalardan uzak emin ve salim
Behçet dedem ise hal ehli mahir
Yüreğinin hüznü ruhunda zahir
Şevket Baba neden Maraş' a gittin
Sonradan aileni bulan yiğittin
Abdussamet dede Sehavet ehli
Dinleyip anlayıp yenmişti cehli
Mehmet dede çocuk gitmiş rahmete
Kabir kapısından doğru cennete
İlahi ceddime sen rahmet eyle
Mekânlarını da hem cennet eyle
Bilaloğlu ol sen layık atana
Vatan için şehit düşüp yatana
Ahmed Ayhan Sağır
Kayıt Tarihi : 30.7.2024 21:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!