UT qeant laxis
kalın kara bir do üfledin aklından
günlerin, yalnızlığın ritmini değiştirdin
saçlarını kestirdin, bıyık bıraktın
tesbih satın aldın bir işportacıdan
parklarda oturdun, gitmelere kalktın
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
''şehrin bütün ölüleri üstüne yürüyecek
ansızın camını kıracak bahçedeki akasya
kendini saracaksın kendi derinle
bir cenin gibi bir ceset,
bekleyeceksin, gelmeyecek beklediğin''
Kendi içinde devinen...Kendine kasteden bir şiir..
Etkileyici.
şairin bütün şiirleri okunmuşmudur bilmiyorum....
gün ortasında söylediğim gibi..jüri bize iyi bir şair sunmak için uğraşıyor..
bir başka şiiri şairin..sıcacık bir insan sesi var şiirlerinde..
*************
Kara Şiirler- Başka- Bir Boğaz Vapurunda
karlı bir kıyıda buldum bir sabah
mevlanakapılı deli fehmi’nin kızı yıldız’ı
edasında aşklarla haşır neşir
iğne yapar
doğurtur
ata biner
silah çeker
dövüşür
evlenir, dama düşer kocası particephe’den
yalan olsa ne çıkar, yitip gitmez mi ömrümden
karşı kıyıda
kulağıma kün deyip
adım’ üfleyip
bir şehrin en körkütük semtinde
ciklet satan ey kızlar
1985
Gelibolu
Haldun Çağlayan
Her vakit
düşünmüşümdür
Umut içinde nefeslenirken,
açan çiçeklerenazar ederken
Kederden
arileşip, sürurla
meşk etmenin hazzıma
erişirken,nasip hal,mdeyken
Yazman işterdim,
ümit içinde feryadımı naif
kalbinin derinliğine bırakmayı yeplerdim
Ve fakat
bin hüzünle vazgeçtim
Endişeler yakamı bırakmadı,
üzermiyim kaygısı ağır bastı
Kırılan
ümitlerimiiçimde sakladım,
her yadımla sana olan muhabbete kandım
Gün gelir
fırsat bulurun sandım
nefesin müddetine adandım,
içimden geleni anlatamadım
Onlarca beyaz
sayfayı karaladım
Derin bir ah çekerek
gözyaşlarımdan adeta deva aradım
Bilmem ki
ne yapmalıydım,
nasıl titrediğimi aşikar
kılıp sancıdan kurtulmalıydım
Halime
matlup olman, edebin
muvazenesiyle ruhumu okşaman,
sukun bırakan halden çıkman
En büyük bahtiyarlığım olurdu
Yazan gönül
nispeten durulurdu,
yanan hal kurtulurdu
Muhabbet
ve surur çok uzaktanda olsa
naciz kalbimle buluşur ve anlam katardı
Dinmeyen figanım,
ah eden vahım, hicran ile yol alan
yangınlığım şevke kanar ve açardı
Sahaflar
çarşısındayım
Ziyaret ettiğim raflar seni
anlatıyor bana, kitabın ahıyla
Ne kadar
çok dalardık,
sayfalarda kaybolur
ummanın sukunetiyle haz yaşardık
Sessiz rekabetimiz,
ümit içinde ki dirliğimiz, edebe
dair hassasiyetimiz naifliğinizden akardı
Her sualimde
nedense çekince vardı
Ehliyet ve liyakat hususunda
ki hassasiyetiniz her vakit aşikardı
Sevgiden
ve aşktan söz etmek,
hürmeti binaen ukteleşen
ahın firkatiytle kal etmek sırdı
Yaşamak adına
bu vadide hak ve hakikat
için iradeyi vakfetmek, ecir için direnmek ikramdı
Buçuğu geçkin
Hemen hemen tama yakın
Papağanına kızak kaydırmak kadar motorunun arkasına ip bağlayıp denizin
Suyu
Havayı
Toprağı
İşini güce devretmiş kıyamete kadar vakti bol zamanı komplo kompile
Amacının dışında ve gıcık vıcık
Maksadı dışında kullanmaların dangalak dıngıttıranından
Buçuğu geçkin
Hemen hemen tamamına yakın Özelleşme tufanına gazaba gelip,,
... gide gide azada
Galebe çalıp rumbayı
Kurağa körükleyip rampayı
Keleğe getirip zamparayı kumbarayı
Kazalara uğramaksızın kendisiyle arayı bulamayandan canavarca
Maymuna barda garson kadının kıçına şaplak vurdurmakla kalmayıp
Avrat tavlamanın kırk türlü hokkabazlığını bültenleyerek
Viskiyle lüp lüp lüp lüpüdük transa geçip
Kovboy donu,
Palyaço gravatı
Topukları nallı step danslı havalısı iskarpinler giydirmeleri
Çalsana sam şu piyanoyu...
Yağmur altı oluktan boşanırcasına itfaiye musluğundan
Singingin the rain müsveddeli
Cuvara tüttürme klasiğine parmak ıssırrtıran ipsizliğinden darlinghülyalı
Hıyaracurhıyaracurhıyar sapsızı
Kirlisi beyaz..
Telegram amortili amor..
.... akıl fikir sapmasında mıyız kayış kopartarak buçuğu geçkin hayattan
Hemen hemmen
Eceli köksöktürene kişnemişe tastamam?
Kuzey Rüzgarı,Osman Nurani,Sinan Atik,Kemal İspir bu kişiler aynı kişilerdir veya değillerdir bunu bilemeyiz..
Yalnız şunu bilmeye hakkımız vardır diye düşünmekteyim.
Bu şiiri beğenenlere bu sayfada hakaret edilme hakkı varmıdır?
Sayın Antoloji Yönetimi bu kişileri uyarmalıdır,bu sayfaya gelmeye korkar olduk.
Sabahtan akşama kadar yazı yazıp bir de beğenenlere hakaret ediyorlar.
BEN ŞİİRİ ÇOK BEĞENDİM
Yayla yolu koşardı,bizim elin itleri,
Zirvelere taşırdı,pire ile bitleri.
Zencir takam gerdane, terlisin,sıksın seni merdane,
Yorumcular içinde,illede Pehlül bir dane.
Küheylan dururken,anıran sıpa
Sözlerim mermidir,kalemim sopa
Seni şiir denen, hikmetli sapa
Geçirir ezerim, ağzını kapa
Kapat ki; çevreni, fazla kokutma
Seciyeni bir bir,sayıp okutma
Kanı bozuklara libas dokutma
Sabrı zorlayıpta,perdeyi yırtma
uzun zamandır bu derece iyi bir şiir okumamıştım açıkçası. kelimeler hükmetmektense kelimeleri sevmek gerek, siz kelimelere hak ettikleri sevgiyi verenlerdensiniz hocam... saygıyla Mehmet Yücedağ
Nefes alırız, hep nefes almayı düşünürüz. İşte bir neves vermeyi düşünmek; 'kalın kara bir do üfledin aklından' önce sıkıntıdan sonra elimizden; elimizden geldiği için düşüncelerimiz düşüncesini dinleyen insanlar için.
aklımdan kalın bir do üfledim
yalnızlığım, ritmi değişmez
pas tuttu günlerimi küfledim
işporta kuru dal asla eğişmez
saçlarını kestirdin, bıyık bıraktın
tesbih satın aldın ahiretten ıraktın
parklarda oturdun, kalktın gitmelere
utanmadın laf attın yeni yetmelere
çölde haykıran sesiydim ve kalbi tekledim
gelmedi ne idi bilmem yinede bekledim
kalın kara bir do üfleyecek sıkıntıdan,
ölmemek varolmak gel, kurtul bu yıkıntıdan
cinnet bir kasırga patlayacak bir aşk,saçın sürüyecek
yok olacaksın şehrin bütün ölüleri üstüne yürüyecek
ansızın camını kıracak bahçedeki akasya
kendini saracaksın kendi derinle gidip kendini as ya
bir cenin gibi bir ceset,
bekleyeceksin, gelmeyecek beklediğin etmeyecek seni reset
kalın, kara bir do üfle ellerinden,
yüzünden gökyüzüne bak,çal sazın tellerinden
sular içip, otlara dokun
sonra sus ve dinle, bak:ortaya çıksın kokun
şarkı söylüyor şehir
kalın kara do’sun şimdi, godot’sun sen bir nehirsin
vardır seni de bekleyen birileri,
birşeyler bekle hemde sazanların en irileri
denk gelmesin meşgul anına
belki gelecektir kim bilir bir gün yanına ..
..tür türevinde.. saksı gibi üç beş kafiye oturtunca.. şiirmi olacaktı.. yani yetermi şekil.. hayır canım ne alaka.. her tarafı şekil olsa ne yazar..
muhteva ile harman etmeyince..
..peki dört tarafı muhteva olmuş.. okuyunca.. mevlam konuşturuyor işte.. içimden geçenleri dedirtmiş.. denilecek kadar dolu dolu ama şekil yok..
işte o altın oran ne.. aynım zamanda matematik bilgini olmak zorunda.. aynı zamanda filozof aynı zamanda mantık bilimci sosyolog tarihci aynı zamanda tabib olduğu denli veteriner tahsisi almış.. canlı psikolojisi çözmüş bunlar şiiri zenginleştirir öğe.. ve fakat doğuştan şair değilse.. hepsini üstüste koy topla bir şiir etmiyor..
doğuştan şairin ise.. ben yar çöl merkezinden çıkıp..engin denizlere yelken açması şart.. salt.. acı salt dert.. eskiye yeni bir şey katmıyor.. yenilik yapıcam diye..
çok afedersiniz batı uzun saç bırakmış bizdemi saç uzatalım.. bumu kemalizm..sen sadece onun ilmini tekniğini bilgisini alıp.. sazını.. elektrobağlama dölagitar end saksofones yapabilirsin.. bu ile birlik beraber.. tının ince kalemin keskin kağıdın kıvrak seri değilse.. her yanın donkişot olsa ne yazar.. meydan kuru cesaret değil.. kahraman bekliyor hepsi bu..
Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta