denizden dönüyorum, hepsi denize inen dar sokaklardan
gün solgunu perdeler, hüsnüyusuflar, çılgın hanımelleri
tek başına çocuğuyum kasabanın, meczubu
kururtulmuş çiçekler topluyorum dağlardan
kalın kitaplar okuyorum, içim çiçekleniyor
mektuplar yolluyorum, bin ağızlı bir ahtapot, bütün kollarım bitkin
rüzgarla uçup gidiyor aklım
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi