Çaycı Şiiri - Mustafa Aytaş

Köyden kente göç eden bir ailenin ortanca çocuğu , şehir hayatı ona ters düşer köyde hep tekkelerde ,camilerde vakit geçirirdi . Şehirde ise haram ve ahlaksızlıkları görür İnsanlar boş vakitlerinde tekkeye ,medreseye değilde pavyona ,diskoya haram ve ahlaksız yerlere gittiğini görür . Ve bu tip yerlere gidenlerinde mutsuz olduğunu fark eder ve piskolojilerinin bozuk olduğunu sürekli psikiyatri ye giden insanları fark eder .bu duruma çok üzülür . Ağzından bir kaç kelime çıkar derki oysa biz sıkıntı yaşadıkmı sıkıntı yaşayıp gören tecrübeli dedelerden dinlerdik yaşadıkları sıkıntılara ve nasıl sıkıntıları alt ettiklerini o ihtiyar tecrübeli dedelerden dinlerdik ve bize nutuk verirlerdi bizde gereken tedbirleri alırdık ,burda insanlar ise psikiyatri'ye birsürü para verirler ama yine mutlu olamazlardı çünkü o psikiyatri sadece okuyup öğrendiği kuru bilgileri aşılardı ama kuru bilgi kuru çimento gibi asla tutmazdı ve inandırıcı olmazdı . Oysa ihtiyar tecrübeli dedelerimiz yaşadıklarını anlatıkları için hiç aklımızdan çıkmazdı ıslak harç gibi yapışırdı zihnimize onun için yolumuzu görebilir tedbirlerimizi alırdık ve depresyona girme ihtimalimiz % 0,5 olurdu onun için psikiyatri'nin kuru bilgilerine hiç muhtaç kalmazdık.