Çay Kaşığı Şiiri - Murat Çavuşoğlu

Dalgın mahpus sürgünü
Kırlangıç sesi kadar huysuz
Alacalığın lacivert ezgisi kulağımda
Salıncak aynı nakarat

Gölgemin aynasına bakıp
Kokladığım fırtına çiçeği
Beynimde hoyrat uğultu
Çın çın

Gemlenmiş dört duvar
Tutsaklık ta gıcırdayan ranzalar
Çın çın, çın çın…

Beyaz boyalı koridorlara
Baştankara oturmuş hayatlar
Günlük kadar yapmacık
Tespih kadar uzun çekmesi
Çın çın çın çın…

Sıla,
Duvarlarda çentik çizgisi,
Demli çayın kıvamında
Örseli yürekler
Alaşağı süzülen gam
Vurdukça bam damarına sazın
Çın çın, çın çın

Çile yolcusu sürgülü kapı
Nostaljik resim kadar donuk,

Uyku arası gece karasında
Varilden soba, çiçekli masa örtüsü
Ve radyoda
Çın çın, çın çın

Akşamı, sabahı ve günleri
Bir türkü vefası
Bir volta sırası…
Sayan abaküs
Çın çın…

Yalnızlıktır ciğerine toslayan
Sigara nefesiyle
Hasreti içime çekip, bıraktığım duman halkası

Koyu muhabbet 15 yıllık meze
Efkâr dağlanır sandalyede
Küçük pencereden umut kuşu
Gagasında bir yağmur damlası

Kapatır kelepir ışık
Havanın karanlığında gündüzü
Ömrü yiyen takvim sayfası
Çın çın…

Baş kesilmiş dünyadan
Farksız içerisi dışarısı
Mazinin geçen gemisinde
İnleyen bir ranzalar
Birde çay kaşığı
Çın çın çın çın…

Sigaranın uzun külünde
Yol haberiyle gelecek hüküm
Tütsülü gözlerin irkilişi
Ya parmaklıkta cop sesi
Ya bardakta çay kaşığı
Çın çın çın çın çın çın…