Çay İçsin Gülistan

Mektup yazsın Gülistan!
Bir de çay söylesin benden,
Az açık, üç şekerli...
Biraz gül anlatsın, gül bileyim.
Başka ellerle mukayese edilmişse serçe parmağı;
- sevimli bulunduğundan olsa gerek -
Küçük olması hakkında ileri geri gülüşmeler de yapılmıştır.
Hatta başka keşifler de gerçekleşmiştir gözlerine,
Ve gerekli notlar alınmıştır seyir defterine.
Dalınca gözleri uzaklara,
En güzel o manzaradan seyredilir Gülistan.

Rahat bırakın kadını, çay içsin!
Biraz gül değer belki, gül desenli bardaklarda içilir artık çaylar.
- ola ki nezaketen sorulur diye -
Ben acı bir kahve içerim, gül söylerim size de.
Bir hikaye ilişir kulaklarıma, tanırım.
Yabancı bir sesten duyulmuş,
Sade, yavan, ruhsuz...
Birkaç güzel kelimenin gölgesine düşmüşse gülüşü,
Hatta dökülmüşse buna binaen mutluluk gözyaşları,
Fetih için alçalır gülün surları...
Dikenler bağlayınca nasır,
Ağlatılmasın ve yalın bir dille anlatılmasın artık Gülistan!

Mektup yazsın sık sık, gül anlatsın!
Şehirler arası gül koksun hayalim.
Unutmadan,
Sık sık çay içsin Gülistan!
Az açık, üç şekerli...