Susuz kaldıysa kelimelerin; dökülür mü hiç kuru kâğıda,
Yoksa bir dal Bafra cigaran; kederlenir mi hiç kelimelerin,
Kulağında tıngırdamıyorsa hoş ses; olur mu kelimelerin dize,
Çay, cigara, ikide tıngır mıngır varsa; dökersin iki de yaş damla,
Ondan sonra başlar kelimelerin ağlamaya, ağlattıkça da ağlatırsın!
Vurdukça vur başına! Taa ki “ben ettim sen etme! ” dedirtene kadar!
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta