Bu dünya sırla dolu, nerde ne var bilmeyiz,
Bizim bilmediğimiz, neler vardır, kim bilir.
Neden mutlu olmayız, neden daim gülmeyiz,
Bizim bilmediğimiz, neler vardır, kim bilir.
Güzel bir şehirdeyiz, güzel bir çay bahçesi,
İnsanlar güler yüzlü, her yer sanki kuş sesi,
Tek başına bir kadın, bak süzüyor herkesi,
Bizim bilmediğimiz, neler vardır, kim bilir.
Şu bey belli, emekli, gazeteyi okuyor,
Garsonun elinde çay, misler gibi kokuyor,
Karşı masada bir bey, boş cüzdana bakıyor,
Bizim bilmediğimiz, neler vardır, kim bilir.
Şu ağaçta öten kuş, mübarek mi, kutlu mu,
Köşede oturan genç, yarından umutlu mu,
Şu elleri kenetli kızla oğlan mutlu mu,
Bizim bilmediğimiz, neler vardır kim bilir.
” Boyayalım mı Abi ” diyen yaşlı boyacı,
Bu yaşa gelmiş amma, hâlâ çekiyor acı,
Çocuğa laf anlatan, kenar da güzel bacı,
Bizim bilmediğimiz, neler vardır kim bilir.
Kalpte mi, dizlerde mi, gönülde mi sızımız,
Sigarayı adeta yiyen şu genç kızımız,
Tam olarak bilmeyiz, nedir alın yazımız,
Bizim bilmediğimiz, neler vardır kim bilir.
Kimi ocakta et var, kiminde de dert pişer,
Sebebini kim bilir, ” İyiye kötü düşer “,
” Her şer’de bir hayır var, her hayırda da bir şer,”
Bizim bilmediğimiz, neler vardır, kim bilir.
Çay Bahçesinde şahit, oldum bütün bunlara,
Nice dert küpü insan, şöyle gözlerle tara,
Çok da yardıma muhtaç, insan var, sen de ara,
Bizim bilmediğimiz neler vardır, kim bilir.
İsa KahramanKayıt Tarihi : 19.10.2014 10:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!