Dostluğa muhtaç olduğum anlarda gelir çay aklıma.
Öyle ise bir çay koyda içelim.
Hareket eden ömür treninden,
Şöyle bir dünyaya bakıp geçelim.
Yeis varsa; kahve de var, çay da.
Bazen bulanık akar ömür denen pınarda.
Kara bir çaydanlıktan, nar gibi çayla.
Muhabbete dalıp akıp gidelim.
Gönül muhabbetle şen şakrak olur.
Akşam oldumu çay sofrası kurulur.
Ne mey, ne meyhane sorulur.
Tavşankanı çaydan koy da içelim.
Muhabbet ortamında kendimizden geçelim.
Asırlık meseleler çayımıza karışsın,
Çoluk çocuk bu aleme alışsın.
Kahkahalar gözyaşıyla barışsın.
Nar gibi çaydan koyda içelim.
Ne sarhoşluk verir, ne uyku, ne zarar.
Gönlün yaralıysa muhabbet sarar.
Hak yazıyorsa onda vardır bir ayar.
Acımızı çayımıza katıp içelim.
Kahvede kırık yıldır hatır, çayınsa bitmez.
Bu çay, bu muhabbete bir ömür yetmez.
Hayat denen sermaye peşimizden seğirtmez.
Koy bir bardak daha içip gidelim.
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 11:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hamza Mamaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/11/24/cay-82.jpg)
Gönül ahbap ve sohbet ister, çay sadece bahane desek şiirine nazire yaptık diye merhum Cahit Sıtkı Tarancı alınmaz herhalde?
Herkese tavşan kanı çaylı meşru muhabbetler dilerim.
TÜM YORUMLAR (9)