Ne kadar kıymetli çayları varmış.
Anlaştık,sözleştik hiç içemedik.
Kendine münhasır huyları varmış.
Karambole geldi pek seçemedik.
Çaldılar kapıyı gönlümüz açtık.
Abiden saydılar, kardeşten seçtik.
Merhaba kesildi,çaydan da geçtik.
Belli ki gönülde yer açamadık.
Kendindedir hata şikayet etme.
Adım gelmeyene üç adım gitme.
Maraz da doğarmış,iyi niyetle.
Biz bu akibetten hiç kaçamadık.
Bir çay için değmez bu kadar taşa.
Gayrı ipe un ser, sür hep yokuşa.
Aynı şeyler tekrar gelmesin başa.
Belli biz bu şekle alışamadık
Okuyup şiiri arama boşa.
Muş'a gidiyorum ben artık Muş'a.
Nasipse içeriz seneye kışa.
Say ki biz bunları hiç yaşamadık
Kayıt Tarihi : 28.6.2006 20:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir söz verip tutmayan, merhaba etmeyen dostlara değişen dünyada çıkar ve menfaat çarklarında öğütülerek bitme noktasına gelen dostluklara yazılmış olup kast edilen özel bir kişi yoktur
![İbrahim Kılınç](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/06/28/cay-16.jpg)
__Gece ayrılarına kadar senin evde oturup içtiğimiz o çayın tadını daha başak bir yerde bulamadım.
İstersen Şahin Yılmaz'a sor.
Tebrik ediyorum canım gönüldaşım..
selam ve dualarımla.
TÜM YORUMLAR (4)