Çatlıyan toprak,
çatlıyan bir esmerin dudağı
kaç yiğidin ayak izlerini
saklıyor tılsımında....
mehtaplı gecelerde,
kayan yıldızlar gibi
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
ya yazık yıllarca zında da kalıyorsunuz ama türk edebıyatına hızmet edıyorsunuz. ben sızın mucadele anlayışınızda bır şey anlamadım kime neye hımet edıyorsunuz.bu dilinize karşı duydugunuz saygısızlıktır ve kendı şahsınıza yaptıgınız saygısızlıktır onca yıl bu dılın özgürlugu ıcın yattınız ama boşuna yatmışsınız.ayıp sıze dığecek laf bulamıyorum.kendınızı anlayın yılarca bu dıle karşı mucadele ettın ama şimdi onun kölesı olmuşsun.sen bıraz daha yat belkı anlarsın neye mucadele verdıgını.
merhaba...
axa derizînin çevirisi olan çatlayan toprağı okuyunca bir kez daha kendi dillerinden çevrilen şiirlerin nasıl da duygu yoğunluğundan uzaklaştığını görüyor insan. sonuçta her şiir kendi dilinde özgür ve özgündür. şiirinde en çok beğendiğim yerlerden biri 'zamanın yaralarından kabukları topladım' kısmı.keşke yapabilsek,kabukları toplayıp, hiç yaşanmamış sayabilsek acıları..değil mi?yüreğine sağlık...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta