çatlayan bir narım,
arzu şelalelerimde kan ve
üzüm bahçelerimde şarap akar.
otların, üzümlerin ve narların kanunuyum
yeşillerin, morların ve kırmızıların ahengiyim.
bir demet ışığın etrafa caka sattığı aydınlığım
kapısız kafesin içindeki tutsak serçeyim
çınardan kanat dileyen şaşkınım.
çatlayan bir narım
güllerin içerisinde boğulan
ölümün bekçiliğini yapan ve
cellat kesilen de benim.
yalnızlığımın yankısı ve
aylaklığımın mevsimi ne bahardır,
ne kıştır ne sazdır
benim, ben!
çatlayan bir narım
narım kabuk değiştirmez
hayatın bu nemli kısmında
narım kurudur, kuru!
kurutulmuş bir narın kurusuyum.
seslerin çiçek açtığı gölgelerde
sessizliklerin yaratıcısıyım.
çatlamış bir narın çürümesiyim
içimde anlam kargaşası ve renksiz cümbüşler, aldanmış mutluluklar,
beton yığınları, demir ve taş kırıntıları
puslu ufukların bulanıklığı ve ölümün sofrasında
uzatılan ekmek parçasıyım.
çatlamış bir narın ta kendisiyim
bulaştırırım size siyahlığımı,
içimdeki morgların morluğunu,
zindan çiçeklerinin havasızlığını ve
naylon pazar çantasındaki yırtığı.
aman dur uzak , pür dikkat!
ve ben;
hakikatin kalbi olan toprak,
toprakta tutsak olan ben;
genç kızların memelerindeki tepe ve
oğlanların kanındaki o çoşan şelaleyim ve
iğne ucu kadar zevki olan.
Ve sen;
doğuran, çoğaltan, büyüten sen.
yarının güzel sabahları, dudaklarda ki desenli kelebek
sarayların görkemli sütunları,
kilisenin antik çanları,
seslerin çiçek açtığı yüreklere konan ateş böceği,
çınara hayat veren su damlası.
"sen" diyorum;
kırmızının, görkemin ve rüzgârın anası olan sen
neden beni doğurmadın!
artık çatlamış bir narın iki yüzüyüz
bir yarım kan akar, diğer yarım şarap
bir yanım beni doğurur,
ötekisi boğulur.
kabuklarımız güneşte kavrulsun,
kurusun.
Ömer Faruk Ezer
Kayıt Tarihi : 18.3.2024 21:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!