Çatının oralarda, geçen direk'lerde elek ...

Girişkenliğimiz varacağımızdır.
Bu eller neler için varedildi, neyle varoldu.
Bu beyin ne için çalışıyor.
Kurmacalarla işleyen bir mekanizma
değildir ki sussun kalsın
göz gören, el tutan
sessizliğin anatomisi.

Baykuşun coğrafyası çatısı onun.
Baca bazen duman varmez,
aşağıdaki şömine işlevselleştirilmiştir.
Sis kaplar bazen gökyüzünü;
kanatlarıyla aralar sessizlik suskunluğu.
Suskunluk bile gitmez sonra,
burukluğu da çağırır
ama bu sefer suskunluğun ona müjdesi
sevinç çığlıklarıyla...
Hepsi birden kalır orda.
Pelte sessizliğin ilhamdan,
ilhamın da aşktan edinimleriyle
coşmuş olan suskunluk,
ateş verir kül halindeyken burukluğa.
Zümrüdüanka bu mudur,
sırrın nedir Phoenix?

Aşkın ötesinde de iki beden,
iki kişinin buluşması, tanışması yatıyorsa,
sanal dört kuvvetler arası sarmal iletici parçacıklar
birer materyal mi?
Ve ilerisinde, hayatın da fırsat eşitliği
onun tolere rastlantıları mı yoksa?

Neden bu kadar düşünüyorsun baykuş?
bayankuştan mı oluştun acaba?
Kadın da erkek de kendi enerjisini oluşturuyor belki
ama ikisi bir araya geldiğinde...

Ve gene bir kutsallık.
Yaşadığımız hayat kaç seferlik...