I.
sessizliği demlerken gece
karartı göğsünde sökük zamanı diken el
kanayarak emdiğim hazan irin
nasıl da vurur kara yürekli şövalye
hayalini ezdiğim gözlerime
karşılar mı bir ton acıyı
yarınki divan
II.
mazime ayna kırdığım tan çözülüşleri
çevirdiğim yüzümde annem düşer boşluğuma
tutmaz kılıç kın
keskin söz ki dargınlıklara anahtar
kilitler aralanan kapıyı
ah geçmişimi hırsıyla bileyen kör ege
çocukluğumun düşü kurudu avuçlarında
kudurmuş bir kinle bakıyorum ki sana
sorma!
III.
fişlenmiş gibi belayı çeken şansımın ta kökünü emzirdiğin dün
her gece kırağı taşımakta yorgun kirpiklerime
sırtlanların pençesinde
ıpıslak uyanırım sabahlara
parantez içine sıkıştırılmış koca bir hayat
bol yağlı yangın
IV.
sığmadıkça koyduğun tabuta
ak sütün helal edilmediği sahnelere çektim vicdanın kalın perdelerini
ezerken dudaklarım dudaklarında sıcacık hüznü
gül izli gülüşleri kusuyorum çeyiz sandığıma
taşımışken ana kucağı bedbaht sonsuza
artık hiç sevilmesem de olur
V.
babam hiç kıymadı ki bana anne!
sabahın köründe açılmıyorsa telefonun acıya
sana kıyamadığımdandır artık anla
hâlâ benden umutluysan anne
susturma!
çatık kaşlı Anadolu gibiyim sorma!
2008-08-08
Sude Nur HaylazcaKayıt Tarihi : 20.9.2009 00:27:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Burdaki „ege“ veli anlamında kullanılmıştır, ayrıca şair şiirini açıklamak durumunda kalıyorsa durum vahimdir, kim için anlamışsınızdır umarım. Hem şair araştırmacı olmalıdır diyorsunuz hem de Türk dil kurumu enlinizin altında bir site uğrayıp “ege” başka hangi anlama geliyor bakmıyorsunuz. Kendinle çelişmek bu olmalı.
Burada şiiri eleştirmekden çok “benim şiirlerim daha iyi neden seçilmedi” kavgası var sanki.
Kemal İspir`in hızını alamayıp kişisel siteme de uğrayıp kinini kusmasını hiç hoş karşılamadım doğrusu. Siz şimdi bana “siz şiir yazamazsınız” dediniz diye şiirden soğuyacağımı şiirlerimi paylaşmayacağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Sizin demenizle ben ne şair olurum ne de şiir yazamayan olurum. Ben kendi seviyemi de bilgi birikimimi de felsefeyi de çok iyi biliyorum siz merak buyurmayın. Şiir eleştirilir elbette ki ama samimice öyle iç`de gocunan yaralarla ego tatminiyle olmaz ki. Burada yeni üye değilim şiir paylaşımlarım olmamış olabilir ama ben şiirle yıllardır uğrasan biriyim, başka sitelerde uzun yıllardır paylaşımlarım var. Ve 400 den fazla şiirim var ki bu insani şair yapmaz bunu sizlerden çok daha iyi biliyorum. Ki şairlik idam yok şiire gönül verenlerdenim sadece. Verdiğim emek görmezden gelinebilir ama samimi olun lütfen. Egolarınızı tatmin etme yoluna gitmeyip şiirimi anlamaya çalışsaydınız emininki bu kadar saçma sapan yorumlarla, iddialarla kendinizi küçük düşürmemiş olurdunuz.
Eleştiri daha iyiye varmak için olmalı. Kendi iç hesaplaşmalarının döküldüğü yorumlar kısır bir anlayışın devamından başka bir şey değildir.
“Anladıysam Arap olayım” yaklaşımlarınızla nereye varmayı düşünüyorsunuz ki ben “çömez” filan da değilim bunu siz de anladınız!
Şaire şiirini açıklatmak çok vahim! İnanın. Sizin adınıza çok üzüldüm hem de çok.
Benim bütün şiirlerim imge ağırlıklıdır, asla zorlama da yoktur. Hem sizin gibi yazarsam zaten şair olamam. Sıradan olurum! Ben sıradan değilim kendi rengini bulmuş elimdeki kalemim ama bu buluş arayıştan vazgeçmek değildir. Hiç bir art niyetli yaklaşım beni şiire küstüremez ki. O içimdeki en büyük aşktır. Siz heceyle yazın çiçek böcekle yazın ben kendimce yazmaya devam edeceğim.
Şiirlerimdeki ana tema genelde Anadolu’daki yaşam üzerinedir. Ali Ayşe`yi sevdi Ayşe başkasını sevdi değil belki de size ağır gelen bu!
Şimdi kim isterse şiirimdeki temayı, severek açıklayabilirim. Yeter ki samimi olun egolarınızı arkaya alıp “ben şu imgeyi anlayamadım” diyin.
Seçki kuruluna ve yorum bırakan herkese teşekkür ederim.
antoloji gibi sitelerde dolaşarak o ne yazmış bu ne yazmış dur ona şunu yazayım o bana bunu yazsın mantığıyla şair olunamaz..
ikinci olarak bir şair adayının felsefe mantık sosyoloji ve psikoloji bilmesi esastır..
bunun için mutlaka bol bol okumak gerekir..
kitap kurdu olmak..şiir kurdu olmak..
sözlük lugat ansiklopedi karıştırmak..
tüm günün şiiri ailesine esenlikler dilerim.
Tartışmalar akılcı olduğunda nasıl da ortak noktalar, doğrular bulunuyor değil mi?
Herkese iyi geceler.
önemli olan şairin iç dünyasını okuyucuya bir devrim gibi geçirebilmek.onu ateşleyebilmek.mizah yaparken bile..benim iç dünyam,yani kendi dış dünyamın benim içimde yarattığı soyutum okuyucuya geçebiliyorsa somut oluyor..
yani okuyucu onu alıp içselleştirebiliyorsa şiir oluyor.
tabi ki ben de her tarzı deniyorum..
fakat hece benim için daha kolay..çok eski başladığım için..zaten heceyi mutlak bütün şairler denemiştir...imgeyi eleştirirken imge tüm şiire bir ağda gibi yapışmışsa okuyucunun bilmece çözmekten
şiiri içselleştiremeyeceğini biliyor ve söylüyorum.
okuyucuya geçmeyen ne roman romandır ne şiir şiir..
şiirde ölçü ancak bu olabilir o bir şiir mi değil mi diye..
tabiki alışılmışın dışında tarzlar da denenecektir..okuyucu tarafından kabul görmesi halinde artık onun bir şiir ya dabir şiir tarzı olduğundan söz edilebilir..
kaldı ki şiirin ne olduğu noktasında yüzyıllardır bir tarif de yapılamamıştır.
İçinde düş olmayan, gönle seslenmektan, duygudan, coşkudan uzak ya da bunların yetersiz olduğu metinlere -tarzı ne olursa olsun- şiir diyemeyiz.
Nesnelerde güzellik görecelidir. Şiirde ise güzellik göreceli olmaktan çıkar, soyutlaşır. Soyut olanların herkes tarafından algılanması da beklenmemelidir.
TÜM YORUMLAR (34)