Başı göklerde dumanlı dağ gibi
Mağrur bakışlı çatık kaşlı
Çılgın yürekli çiçek benzeri
Çoban kavalına düşer namesi
Düğüm düğüm hıçkırık taşır
Kesik nefesi çıkmaz sesi
Sormadım halini soramadım
Alabora olmuş denizinde
Sivil balıkcı gibi
İt balığı düşmüş hissesine
Kurak çöllerde su arayan
Yedi renk gök kuşağı
Buğusu tüten ekmek gibi
Kendi ocağında pişerdi
Bazan görür konuşurum
Düşleri buruk kekre tadı
Ham meyve gibi dişlenmiş
Bir zamanlar alev alır yakardı
Yakardı tek gülüşü cihanı
Bazan
Ay ışığı mavi bir gecede
Ufkumda yıldızlar ışıldar
Dışı duman içi kızıl köz
Yürek yarem gönül çarem
Gönül fermanım
Arkadan gelir aşk ile
Sebil eder de gidilmez
Gidilmez başka yöne
Bakmayın öyle
Mezar taşı gibi dik duruşuma
Bir vakit fırtınalar kopardı
Yanık bağrımda
Deli rüzğar dolaşırdı
Kavak yelleri başımda
Şimdi büyütüyor sol yanım
Dilim dilim çoğaltarak
Yine çocukluğum düşüyor
Yine çocukluğum aklıma
İnce ince hüzün topluyor
Akıp giden zaman içinde
Eyyy gökyüzü güneş ana
Geçsin varsın aylar yıllar
Sen
Gün ışığı gümüş tepside sun
Gümüş tepside olsun sun
Kalan yılları bana
Salim Erben
Kayıt Tarihi : 11.3.2022 10:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!