akşam iner
omuzlarında sessiz bir ağırlık
gökyüzü uzak,
yıldızlar bile bakmaz yüzüne
sen başını kaldırmazsın
çünkü orada bir şey yok artık
Adımlarımda baharın izleri,
Bir parkın içime dolan tatlı ferahlığı var.
Merdivenler göğe çıkmıyor belki,
Ama basamaklarda çocukluğum büyüyor sessizce.
Bir ağacın gölgesinde dinleniyorum,
Bugün kara bir gündü…
Gök delinmişti, yağmur değil, hüzün yağıyordu;
damlalarla, geçmiş sızıyordu toprağa,
titriyordu toprak,
inliyordu rüzgâr,
susmuştu dağlar,
Yağmur yağarken büyürdü aşk,
Gök gürültüsüyle çarpardı kalbi.
Beyaz elbisesiyle dağın başında salınır,
Bulutlardan düşler örerdi ince ince.
Gözleri ufukta, sesi rüzgârın içindeydi,
Kar,
uzakta kalan canım hayâlde,
soğuğun ince sessizliğinde üşüyor.
Gönlünden umutsuz bir anı siliniyor.
Geçmişinde ağlıyor vefasız bir gül;
unutmuş bülbülü, çağırmıyor.
Ellerimde,
sesini duyamadığım harflerin ağırlığı,
düştükçe içime, yankılanıyor sessiz çığlıklar.
Gece sussa da...
Benim içimde bağırıyor kelimeler.
Gençlik geçer, ansızın esen bir rüzgâr gibi,
Gözlerinde ışıltı vardır, ellerinde bitmeyen bir heves.
En taze düşlerini giyinir sabahları,
İnce bir dokunuşla sevdalar girer kalplerine sessizce.
Sokaklar parlar, ayakları ritim tutar,
Gece iner usulca, renkler birer ağıt,
Uçsuz bucaksız bir düşe sarınır gökyüzü.
Gümüş bir yankı dolaşır kaldırımlarda,
Ve rüzgâr dokunur unutulmuş notalara.
Suya eğilmiş ışık, titrek bir çizgi,
Gün uyanmadan önce çıktım,
Geceyle gündüz arasındaki o solgun çizgiden.
İçimde uzak bir kıyı vardı;
Dalga değmiyordu,
Hiçbir ses dokunmuyordu gönlüme.
Yalnızca gitmek istiyordum,
İnsan olmak,
Her gün yeniden başlamak hayata,
Bir kalbi incitmeden yaşamak,
Yüzünü çevirmeden yürümek.
Bir yabancının acısında kendini bulmak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!