Yüreğimin tavan arasında saklıymış;
Çatıda ki kuşlar getirdi...
Yanda ki çeşme de şahit.
Ne kadar yunulsa da çıkmazmış ki acısı
Bir çok kadının evrakı,
Metrukiyesi saklı kuyularda...
Derinine indiğinde kuyunun,
Su bulanık değilse resmini göreceksin.
Büyüyeceksin elbet; büyüdüğünde sen de seveceksin...
Kimse göremeyecek yaşlandığını,
Birkaç öd yakıp ölüne,
Buhurdanda tüttüreceksin...
Ellerimin son kez göğe döndüğü gün...
Evlerin lambaları sönük;
Yıdızsız gecelerde ölgün,
Adına yazılmış şiirlerden, kendini gördüğün,
Birini seçeceksin...
Yine mi fiyat biçeceksin tavan arasındaki,
Sandıkta saklı çeyizime?
Sen yoksulluğu bilemezsin: borcunu ödemeden,
Gideceksin yüzün yerde.
Yüzleşince Tanrıyla,
İşte o zaman öleceksin...
Çalıdan çırpıdan yapar kuşlar evlerini,
Korur adam gibi...
Vitrin süslemek senin işin,
Duvaklı sandalyede acemi gelin.
Ergeç kendinle de yüzleşeceksin,
Şaşaaya yer yokmuş orda,
Atlastan da olsa çürüyecek kefenin,
Senden kül bile kalmayacak evrenin eşiğinde.
Yüzmeyi bilmeyenin ne işi var ki,
Bu ataş denizinde?
Yedi düvel lanet okuyacak,
Faniler acıyacak ervahına...
15/Haziran/2009/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 15.6.2009 12:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)