“Bugünü dünün kısır döngüsü içinde olan insan, insan gibi yaşamamış ve yaşayamayacak olan bir canlıdır” diye ortaya felsefi bir düşünce atsak, sanırım bu felsefeye merakı olanlara iyi bir tartışma konusu olur.
Bu tartışma konusunu ben ortaya attığıma göre, kimse benim mantıksız bir tutucu olduğumu söyleyemez. Zaten yazımı sonuna kadar okuma zahmetine katlanırsa (magazin haberlerinden fırsat bulup) tutucu olmadığımı anlıyacaktır...
Toplum her türlü çalışmasını mutlu bir gelecek yaratma amacına yönelik planlamıştır. Ya da planlamak mecburiyetindedir. Sağlıklı toplumlar, yarının mutlu dünyasına gölge düşürecek gelişmelere karşı çıkar. Hiçbir ferdi vurdumduymaz, adamsendeci değildir.
Aptalkutuları, dışımızdaki insanların dünyalarını, bizim dilimizle konuşturup gözlerimizin önüne sereli beri, pekçoğumuzun yaşama tarzı, hayat görüşü değişti. Şeklen değişikliğe uğramamızın arkasından fantezilerimiz, daha bir renkli oldu...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.