Çarpıntı**Sevgililer Sokağı- Tabelası*

gönlümün volkanları saçar ateşlerini
külleri içimden tepeme yağar
darmadağın saçılırken ateş taşa döner
sevgi kayalıklar olur yalçın
duygular mahsur kalır geçilmezinde kayalıkların
hiç mola vermez umut yürekte
alyuvarından akyuvarına uçuşan kar taneleri
kızıla boyar yaşamın her rengini
çiçek farklı değil çalıdan
dağ deniz seçilmez buluttan
dört odacık birden çarpar kapılarını
dostların yüzüme çarptığı gibi
her şey yok olur geçmiş gelecek
us yitimiyle silinir kayıtlar bellekten
ne akıl başta ne sevgi gönülde
dalmışken duygular deryasına
hadi… çekildi sular
köpüklerini yuttu
ıradı sevecen rıhtımında dalgaları
tüm esinleri yutan yürek
açmış yelkenlerini sevda bulutuna
sanki sevgiden anlayan mı var
buz kıran mı oldun be arsız gönül
o kutuplarda ne işin var
sızısı hoş uykusuz geceler hülyalarla üretken
sıcak koynunda sevgilinin
sanki günlerce sabahlamış
dondurucu kış gecelerinde uyuşuk

yine de sevdayla ısınık bedenler
bir ben değil tüm sevenler
gök gürlermiş
şimşekler yırtarmış sırlarını
sırılsıklam
gün boyu direk dibinde
kömür karası eden yıldırımlar çakarmış
vız gelir soluyorsa can
yoksulluk diz boyuymuş
ne yazar gırtlakta olsa bile
ruhundan daha mı karışmış saç sakal
önemi yok zamanın saçılan lavların
sen hâla orada mısın o köşe başında
hani
sevgililer sokağı tabelasının olduğu
o direğin dipi var ya