Çarpılma Masalındaki Sözsüz Perisin Şe ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Çarpılma Masalındaki Sözsüz Perisin Şehrinaz

Yorma kendini…

-Eşlik kendi eşiğinde hayatı sürmüş.Elbet yeşerir umutlar.Kaderin bir bildiği , aşkın sızdığı, ışığın eşitliği ısıttığı bir gönül elbet vardır.

-Gerçekçi gereğenlerin soyut gölgesinde itiraf ettiklerimiz bizi aklar doğrulara. Bir, hep doğrudur, bir’den sonra ikinin gelmesi senin bende toplamanı verir.
-Üçü de severim, yeniden gelmek,ya da bir bebek masalını yazdırdığı için. Diğer sayılar kirlenmiştir bu aşk asalında.
Asaletinin çarpım tablosunda bir kere bir sen güzelsin bir. İki,ikimizi istiyor, hemen toplamayı öğretelim aşka ya da kadere...

Sevmek,suskunluğu dağlardan indiren rüzgardı. Sevmek,sessizliği sessiz harflerin ruhundan cümlelere, kitaplara, kütüphanelere, sonsuzluğa getiren sesli harflerin eylemiydi.
Sevmek,uzaklığın en yakını ayna edip içsel yakınlığa güneş olmaktı.

Sevmek, en çokta dokunamadıklarımızı içine,ruhuna, hazına, hasretine dokuyup hislere nakışlamaktı.Beni nakkaş eden güzel gözlerinde başlardı hayat.

- Erişemediğimsin. Şimdi eriştiğim her yarde eriştenin tadı kalıyor. Dedim ya sen kendine özelken bana daha çok özel kaldın.

Ve üzülme…
Yine yağıyorsun algılarıma…Yine ufkumun sonsuzluğunda son sözün, ilk sözünle sonlarımı cemi cümleye tümlüyor.

-S’özlerin uçuyor ruhumun dehlizlerine. Çırpınışı kadere keder kılan güzel güncelerin dibindeyim.

Ve aşkların deriniymiş ayrılık.
Yusuf var yoldaş olarak.Korkma, Yusuf’a ders veriyorum.
Yusuf sınıfta çok sessiz. İçindeki dersten kalmış. İçinden çıkılmaz bir öyküye çarpılmış.

-Kralın eşi ona aşık, kendinden büyük, çok da güzel değil.Denklem içinde denklemin dersi.
Mistik sızılar akıyor.Kuyu bu, huylarla hemen dolar. Yusuf,aslında huyların, kaderin kuyusuna atıldı.Kaderin de üstünde bir kadere gitmek için atıldı.
-Sonra, bir gönle dar geldi, hapishaneye atıldı.
Susturdu beni Yusuf.Hocam, dedi bana. Nerden anladı ki aşk hocalığımı

Sustum. Aşk yüzün yansıdı derinlerime.Tut elimden Yusuf, dedim.
Aşığın elinden de dilinden de tutulur. Maşuğun yolu bitmez.Sen daha aşkın ilk harfinin ilk çizgisindesin.Haydi git kendine, haydi git muhtaç olduğun kudretin damarına. Haydi, kendine git, orada seni kendinle tanıştıracak ruhun güzeli var.Yabancı dilden, yabani sevdalardan, içsel sızlardan sana bir şeyler sunacak.
-Havaya, düşecek, sonra ruhunun toprağına.Cemrelerden sonra çiçek olarak karşına çıkacak.Tam meyveyken, tam olgunken, tam bebek masalı yazdıracak bir vakitte gidecek sende.
-Aşkın ilk harfini tamamyalacaksın.Haydi,şair senin dersinden kaldım.

Öz olmayın sözlerle gitme. Özün sözü onun içi gözünü açar.Kadınların iç gözünde güzel görünmeye çalış.
-Kadının iç gözü ilgiyi, şefkati, romantizmi, sahiplenişi, seviyeyi, güveni görür.

-İşte dedim ya normal dediğimiz bazen anormalleri formülsüz bırakan kaçıştır.Şimdi huylarının kuyusundan çıkmalısın.Aşk,günaha bulandı mı yürek kanını keser kavuşmalardan.

Bir çarpılma öyküsü dökülür içimdeki isimsiz bıraktığın hasretlerde.

Gönlümün slaydında hareketli cümleler özetler meramlarımı.Fon müziği çatlamış umutlarının sesinden.

-Özlemle açıyorum senden kalan, senden giden her sesi.Bir ses bayrağıydın içsel çığlıklarımın.

Sırlarımın yurdu senin sırlarınla örülü.Çeperlerimi kapatamam gidişine. Her gidiş bir gelişi emzirir hüznün bebeğine.

Yaramdan dökülen kabukları toplayan kedersizliğin yürek emekçisi
Adına yazdıklarımı bir bir ayırdı.
-Bir yazıyı ayırdı,okur gibi baktı ilk cümlesine baktı. Okudu, önce yırttı.
Yetmedi yaktı, yetmedi küllerini suyu attı,yetmedi, suyu kesti, yetmedi, şehirden kaçtı..Yetmedi, senin doğduğun şehre gitti.

-Henüz dönmedi Şehrinaz. O cümleyi arıyor,o cümleyi soruyor herkese. Bir aşk, bu cümleyi nasıl böyle ağlatır, nasıl böyle güzel kılar, bu nasıl aşk ki bu cümle çıkmış yürekte.
-Delirmiş bir cümle, fışkırıyor sözcükler, yüreği kanatıyor, gözleri kör ediyor, sözleri sağır ediyor, umutları uçuruyor,her duyguyu dilsiz bırakıyor.
Şimdi cümleyi merak ediyorsun Şehrinaz.

-Şimdi, gel gözlerimde okunuyor o cümle bilesin. Ben de merak ettim o cümleyi.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 11.8.2012 23:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan