Çarpıklıklar Şiiri - Çetin Özdemir 2

Çetin Özdemir 2
205

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Çarpıklıklar

Dolu geçti otobüs
Yolcular durakta kaldı
Ne diye tatil oldu
Çocuklar sokakta kaldı
Gelmeyince nazlı yar
Sevgiler ulakta kaldı
Tez göçtü analarımız
Bebeler kundakta kaldı
Söylenen bunca söz
Girdiği kulakta kaldı
Sen ben kavgasına düştü
Aydınlar karanlıkta kaldı
İlahlar mı beğenmedi ne
Kurbanlar sunakta kaldı
Söyleyecek söz bitmedi
Şiirim dudakta kaldı

Çetin Özdemir 04.07.1984 Karacabey

Çetin Özdemir 2
Kayıt Tarihi : 7.10.2008 13:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ahkam kesen çok... Havan ve su misali... Sonuç yok.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sedat Demirkaya
    Sedat Demirkaya

    Çarpıklıklar

    Dolu geçti otobüs,
    Yolcular durakta kaldı.
    Ne diye tatil oldu?
    Çocuklar sokakta kaldı.
    Gelmeyince nazlı yar,
    Sevgiler ulakta kaldı.
    Tez göçtü analarımız,
    Bebeler kundakta kaldı.
    Söylenen bunca söz,
    Girdiği kulakta kaldı.
    Sen ben kavgasına düştü,
    Aydınlar karanlıkta kaldı.
    İlahlar mı beğenmedi ne?
    Kurbanlar sunakta kaldı!
    Söyleyecek söz bitmedi,
    Şiirim dudakta kaldı.

    Çetin Özdemir 04.07.1984 Karacabey



    Çarpıklıklar

    “Bir Şiir / Bir Yorum” serisinde genellikle kamuoyuna mal olmuş şairler ve onların ilginç şiirlerini konu alıyoruz. Daha çok da kimsesiz ve ölmüş şairlerimizi seçiyoruz ki itiraz edemesin. Vur abalıya yaptığımızda gürültü çıkaramasın :) Bu yüzden antolojideki dostların şiirlerine uzak duruyorduk…

    Tanıdığımız veya yaşayan şairlerle ilgili yazmanın sakıncaları vardır. Bunlardan birincisi, nesnel olamama kaygısıdır. Bilirsiniz insan su gibidir. Sevdiği insana doğru meylederken, hoşlanmadığı insana veya şiir tarzına karşı acımasız olabilir… Oysa şiir eleştirisi gerçeği olduğu gibi vermeyi gerektirir. Şimdi bunu deneyeceğiz:

    Dolu geçti otobüs,
    Yolcular durakta kaldı.

    Şair, hayatın içinden gerçek sahneler, gerçek kesitlerle çıkmış yola. Dolu geçen bir otobüsün, onu bekleyen yolcuları hayal kırıklığına uğratması… Uzun zamandır beklemişsinizdir, tam “geliyor işte” derken, “bekleyiş bitti” derken… Sizi almadan giden bir otobüs…

    Ne diye tatil oldu?
    Çocuklar sokakta kaldı.

    Çocuklar akıllarıyla büyür. Çocukları büyüten okuldur. Okullar tatilse çocukların büyümesi de yarım kaldı demektir, bu görüntü ise ne kadar hüzün vericidir.

    Gelmeyince nazlı yar,
    Sevgiler ulakta kaldı.

    Sevgiliye bizi anlatır dostlar. Aşkımızı, özlemimizi, bir mektubu, bir selamı taşır sıcacık, nakış nakış… Duygu yüklü satırlar elde kalır bazen…

    Tez göçtü analarımız,
    Bebeler kundakta kaldı.

    Terslikler bir iki değildir. Bu ülkenin bebekleri de şanssızdır, daha doğumda yitirirler analarını… Bir büyük yalnızlığı damıtırız içimizde.

    Söylenen bunca söz,
    Girdiği kulakta kaldı.

    Sözler söyleriz, sözler veririz, tutulmaz. Sözümüz duyulsa bile uygulanmaz… Bir kulaktan girip, öbüründen çıkmasa bile gereği de yapılmaz…

    Sen ben kavgasına düştü,
    Aydınlar karanlıkta kaldı.

    Her şeyimiz çözüm bekler. Aydın, sorunu algılayan, çözüm öneren kişidir. Aydınlar çözüm önereceğine kişilik yarışına girişince bir kördüğüm oluşur.
    Karanlıkta bir ışık yol gösterir, birden fazla ışık ise yolumuzu şaşırtır.

    İlahlar mı beğenmedi ne?
    Kurbanlar sunakta kaldı!

    Yeni bir çıkış yolu için adaklarımız, dualarımız bile kabul görmez olur.
    Şiirin en etkileyici dizeleri desek yeridir. Tanrı ki son sığınağımızdır… O bile bizi görmez, duymaz olmuştur… Biz sığınmak isteriz; o, kapı duvar… Bu ne büyük yalnızlıktır?

    Söyleyecek söz bitmedi,
    Şiirim dudakta kaldı.

    Dert bir değil, elvan elvan… Daha hangi birini anlatsam size... diyor şair.

    Duygu yoğun dizeler bunlar, her biri hüzün yüklü bulutlar gibi…

    Hayatın zorlukları… anlaşılmamak… anlatamamak; hayattan umduklarımızı bulamamak… bunaltır bizleri. Sanki bütün dertler bizim için yaratılmıştır. Böyle anlarımızda, sanki herkes rahat da bu sıkıntılar nedense bizi bulur, sanırız. Hüzün basar dörtbir yanımızı...Oysa hayat bir mücadeledir. Şairimiz her beyitte 'bu mücadelenin taraflarından birini', fotoğraf kareleri biçimde vermiş.

    Ve oldukça etkileyici ama...

    Bu dizelerde karamsar bir hava var. Şiirde mutsuzlukların yanı sıra gelecek güzel günlere ilişkin umutların da yer alması beklenirdi. Böylece şiirde bir iç denge kurulmuş olurdu. Şair, hissetmemişse ne yapsın, denebilir belki… Bu gibi durumlarda hemen yayınlamamak gerekir şiirimizi. Şiir, biraz beklemeli, gerekirse yeniden yazılmalı, duygu düşünce dengesi, her yaştan insanda yarattığı ya da yaratacağı etki hesaplanmalıdır.


    Şiirde ses ve ahenk unsurları, akıcılık, sürükleyicilik oldukça düzeyli. Beyitlerle yazılmış ancak; açıkça düzenlenmediği için biz bunu uyak düzeninden çıkarabiliyoruz. “-ta kaldı”larla redifler; “durak, sokak, ulak, kundak, kulak, sunak, dudak” arasında ise tam uyak oluşturulmuş.

    Çetin Özdemir'in şiir yolculuğunu ve duyarlı, usta işi şiirlerini izlemeyi büyük bir zevkle sürdüreceğiz.


    Sedat Demirkaya

    Cevap Yaz
  • Osman Genç
    Osman Genç

    Çetin bey.........Hazır dökülüyorken keşke biraz daha devam etseydi..Güzel gidiyordu..........saygıyla

    Cevap Yaz
  • Can Abdullah Yıldırım
    Can Abdullah Yıldırım

    Anlamlı güzel bir şiir okudum yüreğine sağlık abimiz

    Cevap Yaz
  • Gülçin Demirci
    Gülçin Demirci

    Yine güzel anlamlı ve duyarlı biryürek sesi..tebrikler

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay

    Tayyibe Atay'da
    Şiirde kaldı!..

    :)))))))))

    kalan kalana!..ertele bakalım,ertele..nereye kadar!..

    'yeter ki gün eksilmesin penceremden' diyen ses düştü şimdi aklıma...çare gibi!..

    neyse ben gideyim,çaresizliğimin peşinden sevgili minik kuş,emi!:)))))

    bekleyen var çünkü...:))) 'miyav' dedi kapı eşiğimdeki kedi yavrusu!..bir lokma ekmek için!..ona bir şeyler vermeliyim ve de yumuşacık tüylerini sevmeliyim...erteleyemem doğrusu:))))

    kutluyorum saygı ve sevgiyle...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (13)

Çetin Özdemir 2