Çaruh. Şiiri - Seyfeddin Karahocagil

Seyfeddin Karahocagil
641

ŞİİR


33

TAKİPÇİ

Çaruh.

Bazen dar gelirdi bazen de boldu
Çok kısa zamanda kururdu çaruh
Fazla giyemezdim bilmem ne oldu
Benim ayağımı vururdu çaruh

Çaruh diyip geçme tarihi çağı
Biraz kuruyunca sıkardı bağı
Belli olmazdı ki solu ve sağı
Çok zaman iç içe dururdu çaruh.

İlk önce deriler zoğa çekilir
Daha sonra boy boy çaruh dikilir
Dikilen çaruğa sırım bükülür
Böylece vücuda gelirdi çaruh.

Kimi burnu hıştik, kimi de kolik
Çok sürmez Altından açılır delik
Herkes kendi diker vermez metelik
Yani bedavaya gelirdi çaruh.

Kadınlar pek çaruh giymezdi bilin
Bulanlar giyerdi tahtadan nalın
Bulamazsa eğer gezerdi yalın
Belki de bunlara gülerdi çaruh.

Kurusu sıkardı yaşı kayardı
Islanınca her ayağa uyardı
Bazen çalar kedi köpek doyardı
Sık sık böyle tek eş kalırdı çaruh.

Çaruğun kralı Camuş derisi
Makbul sayılmazdı rengi sarısı
Bazen biri başka, farklı birisi
Toz toprak çamurla dolardı çaruh..

Bazen yana kayar bazen dönerdi
Yazın pişirirdi kışın donardı
Böylece değişik halleri vardı
Her mevsim kendini bilirdi çaruh.

Çaruhlar kurursa kıkırdak olur
Suda yumuşama çok zaman alır
Çamura batarsa orada kalır
Arar bulamazdık nolurdu çaruh.

Oğdar lastikleri pabuçlar çıktı
Bizim çaruh hanın tahtını yıktı
Kokusu yüzünden el alem bıktı
Birden kayıp oldu delirdi çaruh.

Seyfi’yim çaruğa ben de muhtaçtım
Yaşım on üç idi sırımı açtım
Onun korkusundan okula kaçtım
Köyde kalsam beni bulurdu çaruh.

Seyfeddin Karahocagil
Kayıt Tarihi : 26.7.2019 19:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İsmail Hakkı Cengiz
    İsmail Hakkı Cengiz

    Güldüm, düşündüm, o günlere gittim. Çok hoş bir manzum anlatım. Elinize, gönlünüze sağlık. Şahane bir eser. Tebrik ederim. Selâmlar...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Seyfeddin Karahocagil