sonra bir masal olarak başlayabilirdik
masumiyetini yitirdiğimiz şeylerin ezbere alınamayan alfabesinde
ki
gerçek kılardı ancak,
dibine kadar kirlenmişlik taşıyan
bu kara illüzyon anlatısında bizi özgürlüğe okur-yazar
levhaları ve plakaları okuyamayan biz,
dostlarla aşk üstüne bir türlü küfürleşmeyen cümleler kurduk
lamelif ve nazal negatifleri babalarımızın ilk resimlerinden
kül kokusu anılar bırakıtı yalnızca, hacze sebebiyet veren
mitolojik inceliklerin tekil makamında
körpe güzellikler diye bize yutturulan ağulu muskaların zenginliğinde
yalnızlıktan ölüme doğru sırtını vermiş
adımsız bir hurufi sıfatı taşıyor suretim düellolarında üretilmiş ruletlerin
oyunların pek de karmaşık olmayan zaferleri
bir sonraki yitik mağlubiyetleri kutsallaştırıyor
yeni sözcükler sanatın en orospu hallerine
girift
sarmal sağlamalar yaratıyor yoktan var ederek yokluğu
kapalı anlamlar icat ediyoruz delirmenin kentlerinde kaybolarak
kentlerde, yalnız ve kurgusuz aziz mezarları gibi uğruyorum
kendi hırsızlığıma
ölümün buzulu çözülmemiş uykusuna el atınca dolmuş durakları sıkıcılığı
yüzyıla ağır cinsellikler içeriyorum
şarkılarla uyuşmuş bilincimi
yerli malı hurufi hatları olarak nakşediyorum dilime
sessizlik demleniyor
kıvamı zehir zemberek konuklar gibi bardaklara
unutulmuş bir dilin son harfi olmak nasip olsaydı, orospulugunda
saklı masumiyetini kimselerin anlamlandıramadığı, kumral bir azizenin solak yazısında
ergin günahlarla bozdururdu
mezhebinin yalanlarını masumlara
herhangi anti-birisi
hafızamın korunamamış kısımlarındaki yasaklı listesi
mezhebler icat ederdi ayrılmak için cennetinden yegahın
solisti müptezel makamları güncelerimin
perdesiz terennümler ve sololar atar blues acısına
dügah kararlarım oldu
segah sonuçları şarkılarımın
ve bolca hicaz ayrıksılıkları
yalnızlıgın rengi kesinlikle eflatun olmalı kaf’la başlayan cümlelerde
galaksileri
eski grekçe deyimler kadar uzağıma atan fizyonomisi evrenin
yabancılaşmış fotoğraflar kadrajlarda suretimizin asıllığını yalanlar
kollar hutbesi, bariton tonlarımızın tiz yanılgılarını
belirsiz yakarışlar, uzamlara mekanları sığdırmak içindir
sindirmek için geçici tanışmalarına kahpe varsıllıkları
ara yönleri kullanarak umruma takılan rotalar
kuzeye çakılmış yıldızları çiviler, isa çarmıhı benzeri dinlencelerde
benim yönüm
hep
ters istikametinde olması gereken şehirlerarası ve lokal adreslerin
siyahı gebe bırakırdım antik bir tanrı olsam
saydam kullar yaratmak için faniliklere
alternatif sinemanın lirik fotoğraflarını, satürn halkası gibi bir düşte geçiciliklere iliştirmek
modern hurafeler ithaf ediyor eski devrimlere
mistik sakallarımı jiletlerle kandırıyorum cennetten kovulmak için
hiç bir filmde çocukluğunu unutamıyor
bu antik
ve
siyah tanrı
gelgelelim kaf’ın yılanlarla uzlaşmış, rıdvan kimlikli sahiplenen yükseltilerine
uykusuz katilin paranoid mahpusluğu sarar masallarının mimlerini
yaşamak bir moladır kaybedilen parti öncesi
geriye kalanları hesaplamaktı tutkulu yenilgi
herşeyden öncelik bunu bilmeliydi
çargah boyutundayız artık zamanın ve şarkının bitiminde
dinlesene
her şarkı defindir
bittiğinde.
Kayıt Tarihi : 23.3.2017 00:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Er](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/03/23/cargah.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!