Bir karabasan gibi çöker, soluğunu keser birden,
Boğazın düğümlenir, gözlerin sislenir hep derinden.
Sağa sola savrulursun, şafağı beklersin çaresizce,
Uykusuz geceler, yorgun bir beden bırakır geriye sessizce.
Tarifsiz bir ürperti sarar benliğini aniden,
Karanlık çöker, gözbebeklerin büyür deli gibi.
Derin bir sessizlik başlar, ruhunun dehlizlerinde bil ki,
Geçmişin labirentlerinde kaybolursun, çırpındıkça batarsın içinde.
Hiç duymadığın bir çığlık yankılanır içinde derinden,
Titretir kemiklerini, delirtir gökyüzünü, seni esir alır derinden.
Dinmeyen bir gök gürültüsü, ruhunu parçalar,
Yüreğine saplanan şimşeklerin izlerini, çaresizce ararsın, yanar.
Bir el uzansın istersin, tutunsun düşlerini,
Her köşe başında bekler, kaybolan günlerini.
Zaman durmuş gibidir, akmaz olur hiç saniyeler,
Umut bir fısıltı, gelmez, kaybolur heceler.
Adını sayıklarsın, bilmediğin bir dilde,
Ruhun bir kuytuda, yapayalnız, kimsesiz bir elde.
Her an bir sınav, bitmek bilmez acıların,
Çaresizliğin gölgesi, sarar dört bir yanını.
Nefes almak zorlaşır, ciğerlerin isyan eder,
Sanki dünya döner, ama sen yerinde sabit kalır.
Gözlerinde yaşlar, ama akmaya güç bulamaz,
Bir boşlukta asılı, tutunacak dal bulamaz.
Sonunda teslim olursun, kabullenirsin yazgını,
Belki de tek çıkış budur, bulmak kendi kızgını.
Çaresizlik, bir ders olur, öğretir sessizce,
Hayat devam eder, sen varsan her şeye rağmen.
Kayıt Tarihi : 28.8.2024 07:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Umutların tükenmiş çaresiz bekleyişin
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!