Çaresizliğin köprüleri atılmış aramıza, duygular sarsıntı içinde. Bombalar düşüyor yüreğimin caddelerine sözler birer şarapnel parçası, saplandıkları yerlerde kızıl güller açıyor.
Karakalem görüntün geliyor gözlerimin önüne, gözlerinin derinliklerinde kayboluyorum. Sonu bilinmeyen yolculuğa çıkarken geçmişin kefaretini ödüyorum. Adımlarım çaresizliğinde ayaklarımı sürüyorum. Üzerinden defalarca geçilen paspastan farksız duygularım.
Duygularım sağır kadar soğuktu ki bakışlara ve sözlere cevap verecek mecalim yoktu. Sarı renkli gün doğumlarını beklemiyorum artık. Dolunay yuvarlak bir alev topu, sıradan anı yaşıyor gibiyim. Yalnızlığı seçtim. Deniz gibi, gökyüzü gibi, ulaşılmazlıklardayım. Unutmayı öğreniyorum.
İçimden buzlu bir sis yükseliyor, kışı özlüyorum. Ruhumun titremesini hatırlatıyor, kışı arıyorum. Ölü örtüler içine saklıyorum yalnızlığımı.
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.
Unutturmayacağım, seni yaşatacağım,
Bedenimde kaldı artık sürüklendiğim kış ayazı...
Hadi konuş bana, birşeyler söyle, yokluktan, varlığına dönüşlerini anlat...
İstersen bir masala dahil et bizi ama konuş...
Konuş ki karanlığa kapadığım kendimi çek al, bir yazgıydı senli yaşamım ki değiştir kaderimi...
Sevilenlerin içine dahil et beni, unutulmazlarla yaz adımı, ama sadece önce konuş benimle, ki lâl olmuş dilim sana çözülsün...
Sevda çıkmazları bunlar... Çoğu zaman boşaltır koca koca şehirleri de yine de kanamaz acıtmaya... Ama umut var her zaman bir köşede bekleyen...
Mustafa Yılmaz
ant +10
Fırtınalarda kırılan sevda dallarını onaracak bahçıvan henüz uğramadı. Güllerin dikenleri artık ellerimi kanatmıyor. Hasret zamanlarını bıraktım tek yönlü gidişlere. Kızıl akşamlarda meçhul rüzgâra eşlik ediyorum. Işığın yakamozlara sevdasını siliyorum gözlerimden.
Alışmak yokluklara acımayan acılarla...kaleminiz daim olsun , yazdıran yüreğe saygıyla...+....
tam bir duygu fırtınası...
tek kürekle, denize açılan sandal dalgalara yenilir...yazan kalemin yüreğinie saygıyla.kutluyorum.....+
'Sanki umuda kör kurşun değmiş gibi, delik deşik pencerenin ötesi...
Usul usul yağan yağmurda kaybolup giden silüetlerin çaresizliğinde, camda buharlaşıyor tutulacak el... Belirsizlik, giderek karamsarlığa dönüşüyor, gecenin içinde...
Arada bir 'küllerinden doğma isteği' canlansa da, yeni bir başlangıca hazır değil duygular... Kırılmış, savrulmuş dallar gibi dağınık hala... Sürgülenmiş kapıların önünde rüzgar, ardında yalnızlığın üşüten sessizliği...
Sanki herşey kış uykusunda...'
Yazınızdan geçenlere eşlik etmek istedim, Fatma(Deniz)Hanım... Derinlerden gelen bir iç yansımasıydı yine...
Tebrikler, Efendim.....
iki yürek arası yaşanmamsı gereken istenmeyen durumların vuku bulduğu acı duyguların yürek serzenişini vareden kaleminizi kutluyor paylaşıma teşekkür ediyorum. saygılar.+10 tam puan
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta