Dertliymiş koca dağın da başı
Kurumuş ağaçları,dökülmüş taşı
Yuvasından ayrılmış kurdu kuşu
Çaresizlerin var mı ilacı?
Yanmayan yerde duman tüter mi,
Ormanı olmayan dağ yağmur çeker mi?
İşlenmemiş topraktan buğday çıkar mı?
Çaresizlerin var mı ilacı?
Gönlümün de dağını yıktılar,
Baştan aşağı yaktılar,
Yalnız bırakıp gittiler,
Çaresizlerin var mı ilacı?
Elimi uzattım soğuk suyuna,
Oturdum koca dağın boyuna,
Ömrümü çürüttüm boş aşk uğruna,
Çaresizlerin var mı ilacı?
Yürüsün dedim karadan gemim gitmedi,
Ektiğim çiçeğim güllerim bitmedi,
Hep garip dolaştım elimden kimse tutmadı,
Çaresizlerin var mı ilacı?
Yalan imiş dünya boşuna uğraştım,
Gezdim yoruldum boş emellere ulaştım,
Hep ağladım yalnızlığa alıştım,
Çaresizlerin var mı ilacı?
Şu dünyanın hiç mi vicdanı yok?
Yarı aç dolaştım yarı da tok.
Gel şu perişan halime bir bak.
Çaresizlerin var mı ilacı?
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.