ÇÂRESİZ İKİ DERT
İhtiyarlık ve ölüm, çâresiz iki derttir
Ecel geldiği anda, bir mum gibi sönersin.
Burası pazar yeri, o da nasip olursa
Çıplak geldin dünyaya, bir kefenle dönersin.
Onca nimete karşı, olur mu kulluk böyle?
Nereden, niçin geldin; başıboş gezme öyle?
Mâlâyâniden başka, ne kazandın sen söyle
Güzel amel olarak, rabbine ne sunarsın?
Orada geçer azık, bir amel bir de îman
Mal/makam, evlat/iyal, kurtarır sanma aman
Ne eksik ne de fazla, günü geldiği zaman
Ne kadar yaşasan da, cansız ata binersin.
Hesâba çekilecek, bil ki yaş da/kuru da
Gözün/gönlün kalmasın, hiç bir zaman geride
Hepsi senin kazancın, nârı da hak nûru da
Görevini yapmazsan, korkarım ki yanarsın.
Yeter sen kendine gel, vahyin sesini duyup!
Hakk’a isyan eylemek, hem günah hem de ayıp
Kitap/ sünnet ortada, nefse/ şeytana uyup
Neden; gül dalı varken, çöplüklere konarsın…? !
15/11/’13
Hanifi KARA
Kayıt Tarihi : 15.11.2013 15:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hakk’a isyan eylemek, hem günah hem de ayıp
Kitap/ sünnet ortada, nefse/ şeytana uyup
Neden; gül dalı varken, çöplüklere konarsın…
Hocam her kelimesi etkili ve anlamlı yürek sesiniz daim olsun saygılar.
TÜM YORUMLAR (2)