Şimdilerde,
Yelkovanından vazgeçmiş bir akrep kirletiyor zamanımı.
Suratıma işliyor sol yanıma izini bırakmış tebessümler.
Dudaklarımın derisini söküyor,
Ses tellerimi günahkâr yapan binlerce söz.
Tüm gitmelerden kalıyor,
Pencerede hiç gelmeyecek birini arayışlarım..
Yere dökülen çaresiz bakışlarım..
Avuçlarımı saklayışlarım tüm eksik dualara..
''Ölüm fermanı, duygusuzluk mertebesinde imzalanır derdi annem..
Cellatla tanışır aşk, beklenmeyen zamanlarda..''
Bu yüzden ben,
Uğruna ölünecek cellatlar büyütmüşüm sol yanımda..
İnadına,
Her 'son' deyişte
Kanlarla birleşen toprağa gömmüşüm tüm eksik hisleri..
Öyle acı..
Öyle yitik..
Bu yüzden ben,
Ateşten yaratılan bir insan gibi,
Tohumları yitirilmiş bir fidan gibi,
Yarım kalan hayallerinden ayrılmış bir çocuk gibi kalmışım içimde..
Öyle sessiz
Öyle kimsesiz emeller gibi..
Ölüm gibi..
Ceset gibi..
Tıpkı,
Çürümeye yüz tutmuş ekmekler gibi,
Kalmışım öylece..
Çare'sizce..
Sen'sizce..
Kayıt Tarihi : 13.5.2013 11:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gözyaşının kuruduğu gecelerde hayata mal etmek istersin her şeyi. Suçlu olan sadece hayat ve zamandır.. Kendini böyle avutmak istersin.. Bazen de aynaya bakıp bir kalbinin olmadığını fark edersin ve sevmek kelimesi çoktan uzaklaşmıştır alfabenden.. 2011

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!