Derdini ummanlarda arayan bir halkın
Eskimiş dünlerle hesabı çoktan bitmiştir
İsimsiz sarılışların asude akışkanlığında
Firari bir bulut gibi sarılır çapulcu yüreğine
Gökyüzüne yumruk sıkarak, yağar kentlere
Ağaçlar özgür doğarlar oysa, kaderleri toprak
Her metresi bilgi, her zerresi erdeme dönüşür
Bir ışık seli olur, kimi de sevdaya mektup olur
Unutulmaz derebeyliklerin tahtına sermayedir
Düş/ün devrimidir bu, sağır sultanı bile bulur
Utancımı ayıplamayın, çapulcu doğmadım ben
Bu gazlı atmosferde bir çiçek aradım ezilmeyen
El ele vermişti sevgililer, dillerinde memleket aşkı
‘Biz bu fırtınayı iyi biliriz’, bu barışın en masum dili
Geceler ayaz işkence, olsun be, önümüz hep yaz
Direncime kalkan, ufkumun meridyeninde kavram
Hangi yazgımı değiştirir dil, kader dediğin heyelan
Bu uğultular toplumsal tepki, aynı döner mi devran!
‘Tencere tava, hep aynı hava’, halk alanda hesapta
Çöller aşılsa ne gam! Mutluluk yine ata toprağında
Ah şu göğsümdeki delirmiş yangın, hasretin en beteri
Yakın ışıklarını kocamış kentlerin, uyanın uykulardan
Zeytin ağaçları dikelim her karışa, yemyeşil olsun ülke
Umut koyun bebelerin ismini, bir umut yeter hepimize
Ay yıldızım dalgalansın gönderde, bekçi olsun neslimize
Üşümüş yürekler gün gelir ısınırlar, bayraktır taşıdıkları
Şehit torunlarıyız bizler, onurdur tırnaklarıyla kazdıkları
Kurşun dökerler barışa, ağıttır yürekleriyle haykırdıkları
Taş yerinde ağırdır, hiçbir güç bozamaz kulun yapısını
Aşktır en somut figür unutma, es geçme isyanın atasını
Kayıt Tarihi : 4.6.2013 12:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)