Capitano Kaptan Şiiri - Ertuğrul Temizyürek

Ey kapitano kaptan
Gemide çıktı ha çıkacak isyan
Ben ki ömrünü açık denizlerin
Sonsuzluğunda geçirmiş
Güngörmüş bir tayfayım
Kaşımın altından kaldırdım mı gözümü gökyüzüne
Kulaklarıma çarpan dalgaların sesinden
Martıların çığlığından anlarım ben fırtınanın ne zaman kopacağını
Rüzgâr ne zaman eser ne zaman diner ben bilirim sen değil
Yanıma gel kulağını bana getir ve eğil
Tayfalarda bir sessizlik var zahiren
Ama bir uğultu koptu gidiyor derinden
Bunlar benim gördüklerim
Bilemiyorum nasıl gözüküyor olaylar senin kaptan ı derya köşkünden
Bilesin ki eğer gaflet çökerse bir kaptana
Gözleri kör olur kendiliğinden kulağı duymaz olur yanında ki yavşakların sesinden
Sen ki çevreni saran etten duvarlar içinde ulaşılmaz sandığın bir cennettesin
Ve hayallerin ufkunda yelken açmış bir gemide seyir halindesin
Gemi tıngır mıngır sallanır dalgaların sayesinde denizin ortasında
Sende sanırsın ki bu tahta bir beşiktir çocukluğumdan kalma
Ve uyudukça uyuyasın gelmektedir kanmadın gittin uykuya
Ayrılamadın gittin hep kaldın görmekten bıkmadığın rüyalarda
Oysaki her an huzursuzdu tedirgindi denizin ortasındaki tayfa
Ve belki de haberin yok delinmiş geminin dibi ve tutmuyor da artık yama
Yama ki ne yama kırk bin kere aynı yere yafta
Tüm tayfaların hepsi toplanmış bir olmuş aynı safta
Sen ki kendi dediklerine alkış tutanlarla ateş dansındasın
Dikkat etsen keşke de eteklerin alev alıp tutuşmasın
Ateş şimdilik ısıtır görünse de seni soğuk gecelerde
Dikkat et çekmesin senide bir anda içine
Sanma ki yanındaki yaltaklanan dalkavuklar
Ve senin gücünü kendi gücü sananlar
Senin yanında var güçleriyle dururlar
Onlar sadece masanda ki itledir
İnan senin çöplüğünde ki fare, bit, pire ve kenelerdir
Fark etmedin mi hiç sofrandakiler günden güne azalmakta
Bilmez misin ki gemiyi ilk önce onlar terk etmekte
Yanında olanların bir kısmı da senin gibi kör ve sağır
Ve senin canın kanın üzerinde zevk sefa sürmekte
Kapitano kaptan duymuyor musun derinden gelen sesleri
Ve ağır yükün altında kalıpta ezilenlerin nefeslerini
Görmüyor musun geceleri yıldızların ışığında gezinen gölgeleri
Kıpır kıpır kıpırdaşıyorlar geminin kara böcekleri
Ambardaki son kırıntıları kapıp da kaçıyorlar masandaki beyzadelerin fareleri
Ambar tamtakır olmaya yakın gemin ise su alıp batmakta
Ve sen halen derin bir uykuda ve gölge bir kuytudasın
Uyan artık be adam ne bitmez bir hayalin ufkundasın
Sanırsın ki tüm gemiler batsa da bir senin gemin batmaz
Sanırsın ki tüm fareler gemiden gitse de senin masanın fareleri kaçmaz
Rüzgâr uğuldamaya başladı bulutların yükü ağırlaştı gebelikleri sona erdi erecek
Fırtına bu belli olmaz belki gemin kurtulacak belki de senin başın gidecek
Uyan derim de sen artık uyanmaz mısın?
Yoksa gördüğün güzel rüyalardan kendini alıkoyamaz mısın?
Çalgı çengiler oynayan dansözler ve masandaki fareler
Senin sözlerini kim beğenir ki kim dinler
Eğer olmasaydı masanda ki peynirler ve dağıttığın ulufeler
Gemideki tayfaların boynunda zincirler ayaklarında parandalar
Ve yüreklerinde kurduğun korku duvarları arasında ki hapishaneler
Ve senin masandan pay almak için yarışan zincirsiz köpekler
Bir kemik atılsa bin it bir birine girip dalaşır
Kim çok havlarsa senin yanında yüksek mevkii’ ye ulaşır
Dağıta dağıta geldin bu günlere dağıtacak başka neyin kaldı
Belki de birileri artık dağıtacak bir şeylerinin kalmadığının farkına vardı
Belki de son bir pay için onca kalabalık bundan etrafını sardı
Kapitano kaptan isyan bu isyan sur borusu değilse de belki
Kıyametin kopacağının küçük bir habercisi
Sen ki masandaki ufak bir azınlıkla mutlusun
Belki de bu yola çıkanların sonuna yakınlaşan zavallı bir kulsun
Görmezden mi geleceksin yoksa gerçekten mi göremiyorsun
Senden önceki kapitano kaptanların seyir defterlerini hiç okumadın mı?
O defteri dürüp bürüp büzüklerine soktuklarını hatırlamadın mı?
İsyan bir kıvılcımdır başladı mı artık bir daha bitmez
Fırtınadır bu yakıp yıkmadan ezip geçmeden gitmez
Ne dam bırakır ne çatı nede sikilmedik bir ..mı?
Ne şahları devirmişler ne padişahları boğmuşlardır bu isyanlarda
Vallahi sana da acımazlar koyalar karbon kâğıtsız yetmiş yedi sülalenin amına
Öyle ki can derdine düştü mü bir kaptan
Gözü ne kadın görür ne çocuk ne din ne iman
Geminin yelkenlerini indirip de bindirdiler mi seni tayfanın küreğine
Cehennem ateşinden koyarlar o senin mangaldan yüreğine
Seni soyup soğana çevirirler çırılçıplak gemin ortasında
Sonra kızgın bir tayfa saplayıverir küreği senin o el değmemiş götüne
İnsaflı ve medeni bir isyan görmedim ben bunca yıl gemide
En insaflısın da kaptanı çıkarmışlardı yelkenin direğine
Sonra kıbleye doğru çevirip on sekizlik mıh saplamışlardı bir yerlerine
Boş ver sen laftan sözden anlamayan bir tipsin
Devam et git sikinin doğrultusuna ama bir santim bile sapma
Sen sen ol aman ha o yoldan sakın ayrılma
Gemi su alıyor ama batmaz sen sakın aldırma
Fırtına falanda yok isyanda yok sen sakın korkma
Hem ne demişler kaderinde varsa eğer senin sikilmek
Sana düşen çok güzel bir şekilde neşelenip gülüp eğlenip zevklenmek
Her gemi bir gün döner elbet bir limana
Ama senin gibi dürzüler asla gelmez imana
Haydi yavrum son sözüm bile yok umarım sana da sormazlar son sözünü
Ne yap ne et kolla o güzelim götünü
Benden demesi …./…..